Açılır hüzün şafağının billur penceresi....
Döker tülden yapraklarını
Akıp giden mevsimler
Sislerin ardından.
Adını yazar içimde kör duraklara
Yanıp sönen göçebe trenler
Nakış nakış islimiyle.
Gelmedin...yitip gittin...
O dar patikilarda
Üşür gözlerimde nemlenen buğu....
Savrulur derin sorgularda
Harflerin kristal sesleri
Eşsiz giz bahçelerine
Gömülürken ten....
Bir çığlığım uzayıp giden
Ve sökülüp gökyüzünden
Lavanta kokulu yağmurlarla
Anıların yakut göllerine ekilen...
Gelmedin; bölük pörçük gecelerin
Nöbetinde o çocuksu düşlerim.
Gömülüp kaldı sancısına taşların.
Disiz duvarlara sığınan yıkıntılarım
Sıvandı zamanın pasıyla.
Yalazlanan şafakların
Hüzün penceresinde
İpince bir dilim gibi şimdi ay
Sönen yıldız harmanı kalbim....
Nerdesin..? ..Nerdesin...?
Kayıt Tarihi : 31.12.2004 23:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dr İbrahim Necati Günay
TÜM YORUMLAR (1)