Bir gece, ay ışığı usulca süzülürken,
Uyandığında kalbinin derinliklerinden gelen bir fısıltıyla,
Dışarıda yalnız bir rüzgar dönerse usulca,
Ve perdelerde yankılanırsa mazinin ince hüznü,
Bil ki o anda seni özlüyorum.
Eğer bir deniz kıyısında oturuyorsan tek başına,
Dalganın kıyıya vurduğu her izde,
Bir an dünya yavaşlar gibi olursa,
O sonsuz mavilikler seni çağırıyorsa uzaklara,
Bil ki ben orada seni bekliyorum.
Sabahın ilk ışıkları vurduğunda yüzüne,
Gökyüzü bir ressamın ellerinden çıkmış gibi açılsa önünde,
Bir kuş kanadıyla umutlarını taşırsa sana,
Ve gün doğarken kalbinde ince bir titreme olursa,
Bil ki ben o anda sana dokunmayı diliyorum.
Issız bir sokakta yürürken bir lamba yanarsa ansızın,
Adımlarının yankısı taşlara kazınmış gibi duyulursa,
Bir gölge belirir gibi olursa gözlerinin ucunda,
Ve ellerin boşluğa doğru uzanırsa usulca,
Bil ki ben o boşlukta sana aitim.
Bir gün, bir bahar dalı eğilirse önünde,
Rüzgar bir çiçeği koynuna bırakırsa,
Ve o çiçeğin kokusunda kaybolursan ansızın,
Yüreğinde tanıdık bir sıcaklık hissedersen,
Bil ki seni hep sevdim,
Ve seni hep seveceğim.
Eğer bir gün yıldızlara bakarken iç çekersen,
Sessizlikte kaybolmuş gibi hissedersen kendini,
Yaşadığın her anın kıymetini anladığında,
Ve hayatın sana bir hediye olduğunu fark ettiğinde,
Bil ki sen, benim yaşamımdaki tek hediyesin.
Kayıt Tarihi : 30.11.2024 17:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!