Kalbim kaybolduğunda Dört yaşındaydı sev ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Kalbim kaybolduğunda Dört yaşındaydı sevdamız

Alışamadıklarımın nikotini ciğerimi eritiyor.Hamur yüreğimin mayasında gözbebeklerinden gelecek ışıltıda saklı.
Gelmenin engin denizlerine, amaçlarımla çoğalan derin mısraların dalgasına değecek zülf- i yare dokunuşun.Unutulmuş bir uzakta hıçkırırken, gözyaşlarının bir damlası değecek vicdanımın nadaslarına.

Gelişi güzel hasretlerin tortusu yaramın arasında kalınca,yaram kabuk bağlayamadı saza gelemeyen naz gülüm.Senli ummalar biriktirdim kavuşma ummanlarında. Musa’nın asasıyla böldüm sensizliğin Kızıldeniz’ini.Firavun güzel kızı,yine pervane olmuş beni senden koparan bir gece daha karalamak istiyor günah tahtamda.
Kara bahtımın tahtasına seni isminin üstünü çizmiş Nemrut’u kızı
Hazköz,İbrahim’i yakmak için yakılan ateşin ışığında kuş tüyünden bir yatak yapmış.Yaramın üstünü de kapatmış, gönül gözüm zaten kapalı. Ey yar,zevk Tanrıçası İsis’ten bir buselik an geldi.Bir kasenin içinde toplanmış arzular.Ben gayrı ben değilim demek.Yabansıl uçurumların ermişi gibi hazır gecelerin kurbanıyım sanki.
-Ey yar! Gel içimdeki put güzellerini devir.
-Ey yar! Gel kurtar beni senden.
Korsan tezgâhlarından, al bir mendil aldım, önce sevgini sakladım,şimdi de gözyaşlarını silmek için saklıyorum.
O ağrı yüreğim,sensizliğin hafif yellerinde uçmasın diye bendimi bağladım özlem duvarına.
Umarsız,kaygısız,gamsız benden acılı adana üstü bir hal kaldı.
Gecelerin dinmeyen,bitmeyen uzamlarında sevda mendilimi ıslatışını kurutuyor hayalim. Hüzün çalıyordu fonda, kalbim kaybolduğunda 4 yaşındaydı sevdamız.Bu kaybın son ayıbındaki ütü izlerini silmek için yakıyorum o gün giydiğim kırmızı gömleğimi.

Her gün biriken acıların savaklarına savlarını serpiştiyorum.Yasak bir meyvenin hamından pişmanlık kokusu alıyor ve kendime gelmenin giyotin uçlarında kalakalıyorum .
Yamalı geçmişimin üstüne karasal iklimlerin gelir.Bu yaz yine üşüyorum.
Yar yağışı beklerken, gönlümün yazına, beyazına kar yağdı. Gönül çatım sevda beyazı olması gerekirken kar beyazı gülüm.
Aşkın son perdesinde biraz da sen oyna.Gönül pencerendeki perdeyi kaldır,her gün işten eve dönüş saatlerindeki gibi perdeyi aç,elimde yine sana aldığım beyaz laleler var.Bu sefer her şey beyaz.
Kadın halindeki hislerin alıntıları kalkmadan,kapıdaki o hoş geldim sesinin çağlayanlarını dinmeden yeniden gelişin çok mu zor ateş-i suzanım.İbrahim’in kızı olarak sevdim seni.Babanı Nemrut ateşe attığında yanmamıştı.Bense senin yaktığın ateşin içindeyim.Yanmıyorum; ama ateşinden çıkamıyorum ki gülüm.
Sevda kırıklarına öfkenin bütün barutlarını eklemiş olmalısın,her an fıçın yakıyor yara yerimi.Yüreğimizin coşku kapaklarından tutku şaleleri akarken,yüreğimde dünyanın en büyük dev kazanını oluşurken sen yalnızlığında akıver su sözlüm.
Daralmış bir göğse sığmaz dargınlıklarımız, alınması pahalı öç alışlarımız.
Terk edilmiş özlem pınarının yatağında dertlerin kayalarına yapışan çamurları savururken rüzgâr, ruhta sızın artar.
Her bedelin mutlaka ödenecek vicdani kavı vardır.Her hatanın temizlenecek bir tövbe deterjanı var.Her gidişin, bir gelişine seni kafiyeledim. Ayrılık denilen virüsten kaçmalarına karşı tutkunun anti virüsünü geliştirdim seninle online olduğum yaşamların anlarına.
Gayrı sevda ağımızı hiçbir virüs çökertemez.Senli şifreleri yalnız ikimiz biliyoruz.Gereksiz nazlardan, emellerden ve maillerden uzak kaldıkça bu sevda verimizin üstüne daha çok yazılarak yazılacağız veri tabanlım.

Tahsil görmüş yaşanmışlığımızın közlerinde özlerimizi iyi biliyoruz.
Yaşamak,gönülevinde ışıksız ve sensiz yaşamaya zılgıt atmaktır,sensizliğin boşluğuna öylesine sarılmaktır,hoş olmaktır umurlara.
Biliyoruz ki, terk edilişin buruk anlarında güneş utangaç ışıklarını yaymaz sevdaya. Yeniden gelişin, öngünlerindeki umut, tanımsız bir bekleyişin yağmur duası. Kurak sevdama yağmanın var ile yok olmanın garip gaileleri gibidir hayat.
İlk benim öptüğüm dudakların kurursa pınar arama, her ıslanmışlığın, uslanmışlığın, susamışlığın paslı hicran vanası sabır kaynağından fışkırır.
Yiten,tüten, utulan günün ağrısından,sağır kalışlara kanal olalım ki sabır vanası açılınca en büyük sevda tarlamızdaki mahsullere ulaşsın tutkunun suları can bebeğim.Ölümsüz bir düşünüşün iksirinde tesirlerin sırrı ifşa olmuş olmalı ki ağrılar üşüşür,yalnız kalışlar titrer,ürkek ceylanlar korkar bu ayrı kalışlardan.
K i gülüm sevmek, enekte tadı alan, gülücüklerimizle tamlanan iyileşmez bir yaranın çeşnisidir.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 23.6.2009 12:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ali İhsan Atiş
    Ali İhsan Atiş

    farklı tarzını var..okurken sıkılmıyorum ,tebrikler,Sayın Taylan,saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben

    Harika bir paylaşım sunumu okudum
    eline diline yüreğine saglık
    sözler özenle seçilmiş
    itinaile yazılmış
    okuyucu.... okurken zevkle okuyor
    satır geçişleri mükemel olmuş
    ben de değerli eseri kutlarım ...........
    salim erben

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Hayrettin Taylan