Kalbi Narin Şiirleri - Şair Kalbi Narin

Kalbi Narin

Sen kimsenin “iyi ki”si olmadın.
Ne annenin, ne babanın, ne. Kimsenin.
Rüyanda bile attığın adımdan yüzüne gülerek gittiler bu sabah.
Sen surlarını, unla şekeri suya karıp inşaa etmedin.
Sen surlarını yoklukla, hüzünle, acıyla kardın, donmaktan kanayan ellerinle.
Bir pencere bile bırakmamışsın kendine surların ardında.

Devamını Oku
Kalbi Narin

I.
Bağlayacaksan kendini, ne bir söze, ne bir kirpiğe bağla;
Söz unutulur, kirpik kopar.
Düğümle, tüm farkında olmadan biriktirdiğin beklentilerini, bir darağacına.
Bağlayacaksan kendini, onlara bağla.
Onlar ardına bakma fırsatı vermeden, sana nefes aldırmadan, yine sana, son verir.

Devamını Oku
Kalbi Narin

Siz hiç kuşları öldüren bir kadın gördünüz mü?
Kaybolmuş, ışığı sönmüş bir bakışla, dans ettiriyorken parmaklarını havaya, bir sihir yapıyormuşçasına, kendisine yaklaşan kuşları öldüren bir kadın.
Halbuki belki dokunabilmekti arzusu, bulmak için bakışlarında o ışığı..
Simler dökülmesi gerekirken bir sihrin ardından başından aşağı, allı tüyler tâc oluyordu..
Bir tüy al al çiziyordu şakaklarını intikam alırcasına..
Kuşlar ölüyordu.

Devamını Oku
Kalbi Narin

Sanki rüzgar usul usul dokunuyor yüzüme.
Sanki rüzgar şeffaf beyaz elbisemi savuruyor.
Sanki adım adım gidiyorum.
Gözüm kapalı. Burnum dik. Bu kokuyu tanımalıyım.
Dökülüyor üzerimden günahlarım.
Dökülüyor gelmişim geçmişim.

Devamını Oku
Kalbi Narin

Soğuk, soğuk odalar.
Sıvası dökülen, duvarları kireç tutmayan, küf kokan odalar.
Pencerelerinin çerçeveleri çürümüş odalar.
Perdeleri sarımsı ve.. ilişen bir rüzgarla kefen gibi örtmeye hazır..
Sesleri, yankıları kesilmiş, terk edilmiş, ıssız bırakılmış odalar..
İntihar; intihar etmiş odalar..

Devamını Oku
Kalbi Narin

Belki de sanrılarımıza tanrısal anlamlar yüklüyoruz farkında olmadan. Neye inanıyorsak kusursuz sanıyoruz. Sanrılarımızın putlar gibi avuçlarımıza dökülmeleri bu yüzden belki de. İçimizi eski mimarların kıyamet kopana dek ayakta duracak eserleri gibi inşaa edemiyor yıkılıyoruz..

Bilerek mi kundaklayıp beşikte büyütür gibi başında bekliyoruz yoksa sancısal sanrıların? Ya sarmak yetisiyle sarmaş dolaş olduysak sanrılarımızla..

Kırk yerimden batıyordu kaburgalarımın kırıkları. Sancısal sanrıların tedavisi tıbbi cerrahın neşterinde saklı değildi. Dikiş tutturamadığımız bir ömre kaç düğüm atsa düzleşecekti nihayetinde gözlemlediği ritmimiz. Ve hiç bir otopside bulamayacaktı içimizin neden çoktan sustuğunu

Devamını Oku