Masalların ortasındaydım.Uzaklarının uzuydum. Yakınlarının yar alevi. Küllerinden bir ev yapmaya razıydım. Sen peri olarak kalmıştın bu unutulmaz aşk masalında. Leyla’dan öte içimde ötreleşmiş cemalin vardı.
-Anlatacağın her şeye karşı inancım güçlüydü. İçsel bir akışın ritminde seni çalıyordum.
-Yüreğini tanıdım öncesizliğini tümlerken.Orada kaldım.Böyle şiirse, kadınsal, ışıltısal, ruhu aşka, aşkı ruha, özü kendine özetleyen bir halin bütünlerinde durum eklerimi çekimledim sana.
-Isındı öznem özüne yakın cümlenin yükleminde.Cemalinin güzelliğinde kalakalışlarımı temizledi bir bakışın.Yakarışlarımın vurgulanan öğesinde temyiz edilmiş güvenlerimi serdim.
-Bir serçenin gözleri kadardı gözlemlerimde kalanlar.Bir serçenin ağlamasına vakitler vardı.Ki serçe ağlarsa ölürdü.
-İşte sen gidince içimde beslediğin binlerce serçe öldü.S’ellerin yari gibiydi her yer.Bir yar sonrası, bir yer sonrasızlığım başladı.
Yüreğimin tavanında imgeydin. Renkli sözcüklerimin derin manalarına teslim etmiştin kaderini.Seni yazıyordum, senden kalanları yazıyordum.
-Yazgısını aşka bulandıran bulantının son temsilcisiydim. Sartre ‘liğimi hor görme gari.
Sessizce sızdım sonsuzluğun sevdasına.Metafiziğin son hecesine eklendi maşukluğum.
-Çaresiz, ürkek, mazlum, gözleri nemli, sözleri alevi utandıran, nefretin körüğü, aşkı öldürüp benim sana olan aşkımı ölümsüzleştiren girdapların sözsüz meleği gibiydin.
-Sevdiğim! Beni kendime maziler ördüm sevginle.Atilerin can aynasında can kırıkların hala var.Nedensizliğin filtresini değiştiren her sorunun cevabı gibi gölgesiz sevilerimle geldim bağrının en tanıdık yerine.
Damlalarınla ıslanmış vicdanımın gemisiyim. Ağlak denizlerinde bir ben taşıyorum.Ki bütün senlerin yükünü de alarak gidiyorum en yakın, en tanıdık, en sevindik, en beni isteyen sen’e doğru.
Saçlarında dolaşan parmaklarımın sıcaklığını getirdim. Şımartılmış güleç yüzünden kalanların kavıyım. Bir kibrit çöpü gibiyim işte, ne kadar yanarsam, yanışım ne kadar sürerse.
-Sonra, sönüklerin karamsarlığı başlar. Kara bahtımda yanan gül meşalenin kadınsal ışıltısı etrafında boylu boyunca seni yaşar, sen aşar her halim.
*Kokunu çekiyorum içimdeki doksan dokuz tespihle. Hacı falan değilim sevdiğim. Özel bir sayıya kadar çekimliyorum seni.Seni mutlak gerçeğin öz reçelinde bandıran yaşanırlığa kahvaltı ettim.
-İnsanın ömrü, sevdası sevdiğinin özenle hazırladığı kahvaltıya benzer.
Şimdi yeni acıktım, yine gönül sofrana aç olarak gelmek istedim.
-Kuş sütü dışında eksik olmayan o özel kahvaltımızda şimdi sen eksik, kuş sütü var.
*Kuş sütü meğer mutlu olmayı tümlemiyormuş.Devirler nazariyesinde hala ilk ben’desin.İlk baktığın, sarıldığın, öptüğün, gecelediğin anın devir daimisiyim.
-Şimdi uçurum diplerinde açan dünyan güzel çiçeği kuzukulağıyla sana gelsim kalbinin atışları hızlanır mı?
*Kuzukulağı çiçeğini alan her güzel sevdiğine meftun olmuştur.Acep bu çiçeğin müthiş güzelliği ve senin müthişliğinle kardeş olur mu?
-Kardeşliğinizin gölgesinde acep dayanır mı bu yaralı kalbim?
Ya da beni merak etme.
*Yaşıyorum.
Bak ustat Sezai Karakoç benim yaşanırlığımı benim yerime anlatmış…
“Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmış demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum”
İntihar gülünün gülüşünde ara beni. Şakaklarımda şarkısı çalınan kurşunlar, yüreğimde ağıtı okunan gidenlerin yürek zılgıtı, gözlerimde ilk ve son bakışın, kendimde geçmişliğin geçmişi gibi duruyorum işte. Bunu da şükür.
-İhtimallerinin yazgı sınavında hayıflanış resitalim var. Keşkelerim kadar sadık gerçeklerim var.
-Bir olasılık romanı gibi okunuyorsun .Olasılıksızlığın sızısı içimdeki muğlak düşleri eritir.
-Sen mutlak gerçeğin düş güzelisin.Eşkalin ben’imde çizili büyük aşklar armonisisin.
Sevilerine bulaşmanın bileşik kayıdıyım. Bin ben’e renk olmuş elementlerin simgeleri gibi yüreğin sulara emanet. Su azizeliğini teslim edeli azizliğime El azizli olarak sende kalmayı aşk bildim.
-Bu da yeter bana.
Kayıt Tarihi : 20.10.2012 16:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)