pencereden odama güneş sızdı;
sıcacık, usul usul..
seyre daldım;
serçenin telaşına,
arının çabukluğuna,
karıncanın çabasına.
saatlerin saatleri kovaladığı bi anda
içimin deryasından
coşku sularıma aktığı bir hülyada
perdenin ardındaki gizemi gördüm;
boş, küf ve çürük.
kalakaldım;
tanrıların sessizliğine,
normların kokuşmuşluğuna,
süslenmiş sevdalıların yüreklerindeki irin akışına.
ufalmış, lime lime edilmiş bir nasırdan ötesi değil
avuç çizgilerim..
yüreğim;
en hoyrat ,
en dehşetli,
en yırtıcı
neşter darbelerine bulanmış;
kanıyor kana kana..
yüreğimden değil;
içimin en derinliğinden;
iliklerimden,
irinliğimden,
inlemelerimden..
pencereden odama güneş sızdı;
buram buram coşan;
sarımsı sıcak,
buğusu tüten kızılımtrak.
seyre daldım;
kilisenin çanına,
camiinin kubbesine
ve bu gök kubbedeki soluğuma.
kalakaldım işte!
Kayıt Tarihi : 12.3.2024 01:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!