Belirli kurumların
irili-ufaklı şirketlerin
dev holdinglerin
hatta turizm şirketlerinin
okulların
kimsenin pek sevmediği
takılmadığı
gözgöze gelip, bulaşmak istemediği
”Cazgır” tipleri vardır.
bunlardan mutlaka sizin de yakınınızda vardır.
Kalabalığın içinde
hiç dikkat ettiniz mi suratına
ani bir telefon geldiğinde Cazgır’a?
Çoğu zaman tanıyamazsınız bile
o yüzündeki 180 derece dönüşü!
Yırtıcı bir pumadan
uysal, uyuzcuk bir kediye doğru,
hırlayarak nefeslenen
alevler içinde konuşan bir volkandan
sönüp, donmuş lavlara dönüşmek gibi,
hatta bazen o kadar sakinleşir ki
yüzündeki bütün ifadeler sıfırlanmıştır Cazgır’ın.
İşte tam o an
o yoğun dalgınlık halinde kazara
size deydiyse gözleri
üzerinize alınırsınız,
bir an hoşunuza gider sanki lütufmuş gibi!
Allah’ın selamını aldığınızı,
insandan insana akan o ısıya
onunla da şahit olduğunuzu sanırsınız.
Hatta tam ona karşılık verecekken
dank eder kafanıza acı gerçek!
Gözleri ölü gözü gibi dalmıştır
anlarsınız o an...
boşluğadır bakışı, size değil...
Ya sert erkeğiyle
ya otoriter annesiyle ince bir konudur ortada dönen.
yoksa sizle işi ne? !
sıcak bir gülümseme
zeki bir merhaba onun neyine? ! ..
Konuşma biter sonra
telefonunu kapatır Cazgır.
Bu kısa, yalancı mutluluk bile
bir süre mutlu eder sizi insanlık adına.
Onunsa hiçbir şeyden haberi olmaz.
keşke dalgın olup, süzülüp gittiği kadar
birazcık kendi olabilseydi! ..
(Ekim 2006)
Ömer DalmanKayıt Tarihi : 11.10.2006 00:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!