Uçuk hayalleri olan sıradan yazarlar gibi, aynı nakarata takılmış tüm yeminlerimiz ve inan, aslalarımız yapamadıklarımızdan ibaret.
Düşleri kana bulamışız belkide. Hayranlık duyar gibi kınıyoruz içimizdeki öfkeyi.
Öyle unutmuş ve öyle gitmişki masum gerçeklik, yalın olandan kaçar olmuşuz.
Şimdi süslü kelimelerin, abartı söylemlerin, kalabalık yalnızlıkların arasındayız.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman