Kalabalık..!
Dondurucu soğuk rüzgarlar estiriyor,
Kuzey rüzgarı misali.
Sokaklar boşalır birer birer,
Son kalanlar, tutar evinin yolunu düşe kalka,
Buz tutmuş taşlı yollarda.
Kiminin kafası kırık,
Kiminin kolu bileği.
Bilir misin bilmem,
Halk üşüyünce,
Paha biçilmez tablolardaki
Resmedilmiş objelerin kıçları da donacaktır saraylarında,
Alp dağlarında
düşen uçaktaki insanların,
üşümediği kadar.
Dinmeyen titreme nöbetlerine
Bırakıyorlar bedenlerini
Fersiz gözler(le) boş,boş,
bakarken.
Bilmem ki; Acaba, kimlerin hanelerinde,
Kalelerin taş duvar aralarındaki topraklarda,
Çiçekler açıyor mutluluktan?
Bunlar tüm çıplaklığıyla
yaşanırken.
Baksana!
Özgür yarınlar için
Yarışanlar var birbiriyle,
Nergisler, papatyalar, yaseminler...
Topraktan baş vererek.
Acele etmeyin!
Hepiniz başkaldıracaksınız
Çünkü bahar yakındır.
Bırakın konuşsunlar!
Dil otu yemiş,
Kendini külhan kabadayı sananlar.
Bırakın!
Üç beş kuruş için,
Zeytinliklerimizi katledip,
Villalar yapsınlar ağa babalarına,
Adını deliye çıkarmış,
Kentin kof kabadayıları.
Ve bunlar, isyan ateşimizi
Kendi elleriyle yakacaklardır,
Her eylemlerinde
birilerine yalakalık
yaparken.
Şeyhmus idrisoğlu
Kayıt Tarihi : 18.2.2024 16:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İçinde
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!