Yüzüm ile yüzüm arasında çarpılmış bakışların fotojenik anı kalmış
Mir ölümcülün yalnızlıkları sarıyor kitabelerini.Seni okuyor yaramın dokunulmazları.Kanıyor aşk …
…:Sanık sandalyesine oturtulmuş ve idamını bekleyen son Mecnun gibi gelmeni bekliyorum…Benden gidişinden daha büyük ölüm olur mu ki?
…:Çek hele? Bu senli ölümleri yüreğimin mihenk taşından. Senin selanı duymak isteyen güzellere kapı açma …
-Düşlerimin dinamitli akışlarında taş bağrımdan eser yok. Sen hüzünlü yırtmacını giyip benden uzakları büyülerken, ben aşkın simyasında kayıp gülümü arıyorum.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta