Üveyik Kuşum Benimle Kal

Koncaksan şayet, gel kon  özgürlük için çırpınan
Şu paramparça yüreğime
Fakat
Kanatlarını incitmeden
Gaganı kanatmadan
Kendini üzmeden
Gir içime
Gir
Ne kadar günahım varsa
O kadar kal, sen bende
Ben
Onada razıyım
Bir gelincik çiçeğin
Güzelliği
Bir senin
Narnliğin
Birde
Yârın nazlı bakışlarıdır
Beni kendine sürükleyen
Ne olursun hiç ürkme
Bir sadık yâr gibi
Kal beninle
Yıldızları
Birer, birer çöktan dökülen
Abraş sabahlarımın
Dingininde
Ay yüzlü
Güneş bakışlı
Üveyik kuşum
Bu dünyaya çekemez
Güzelliğini
Kaygılarla değil, büyütüğün umutlarla
Zülümün eritemediği, baharın sıcağında kal bende

Mor menekşe, al güller, papaptyaların sana özendiği
Gel kon, tepeden tırnağa kadar
Şu biçare, masum yüreğime
Bahar taşıyan üveyik kuşum
Masmavi göğün altında
Ben özgürlüğe
Sen umuda
Tutun
Ilık, ılık ak içime
İkimiz
Paramparça dağılmadan
Sıkı, sıkı
Tutun bana
Gözbebeğim
Akın, akın ak içime
Tüm dünyamı
Olsun sana
Yeterki kal yürrğimde
Yaşıyamadığım baharları
Yaşamalıyım
Sende
Tüm alametleri
Acıları
İçinde taşıyan
Boynundaki yağlı urgan izleri Daha kurmayan
Tabiat güzeli
Güzellik prensesi
Gönülü kırık
Süzüm, süzüm süzülen
Yararlarına merhem
Fayda etmeyen
Üveyik kuşum
Uç
Kapılarını kapatmadığım
Muşfik yüreğimin semalarında, tabiattaki güzelliğinle

Yüreğinden derin hırpalan, benim minik güzel kuşum
Gönlüme hasret yazılı, etrafım dumanlı
Beni çığlıksız ağlatan
Üveyik kuşum
O yerler avlak yeri
Sakın uçma
O yerlere
Oralar
Tuzak dolu
Gönül dağını gezerken
Koru kendini
Cellatan
Avcıdan
Doymak bilmeyen
Akbabadan
Kana doyamayn
Çakalardan
Zehir kusan yılanlardan
Ağrılardan, sızılardan uzak dur narin kuşum, nazlı kuşum

Mehmet Çobanoğlu
06.05.2021
İstanbul