kitapçılar çarşısından başlayıp
ve hatta tersten girince sağ tarafta kalan antikacıya değin
rutinimi bozuyorum sevgilim
çünkü hiçbir gece kar etmiyor, biliyorsun ben böyle değildim.
kaktüsler de vardı pencerenin kenarında
fesleğenlere savaş açtılar
kimse kazanmadı.
gariptir ki benimsedin yorganlarımı,
yastık kılıfıma baş koydun,
ve aynı yola sarılıp uyuduk seninle.
unutma kimse kazanmadı.
kaşların çatılmasın öyle neden gurur yapalım
saçların diyorum ince belli bardaktan çay içer gibi kokuyor
çünkü ben çok da anlatamıyorum
ama sen bilirsin insan yalnız sevdiğine mi göğsünden gülüyor?
elem keder yapmayacağım
balkonda sigara da içeriz uyuma hemen.
yemekler ocakta pişe dursun.
ben sana söz söyleyemem,
karşımdasın besbelli, bağıramıyorum ne hoşsun!
zıt bir belirsizlik gibisin sevgilim
pasaj aralarında öpmeye doymamalı
ve duvara asılı fotoğrafına kanasıya sarılmalı.
ama ne zor kahrına yancı ararken hep aynı kişiyle karşılaşmak.
sen de bilmiyorsun takvimleri
yaprak yaprak koparılan günlerdeki o vintage hevesleri.
hatırlar mısın sen bana hiç mektup yazmadın.
unuttun mu ben sana kitap oldum yağdım.
hiç dinledin mi kaç hikayenin göğsünden
kaç farklı umut sağdım.
neyse tekrar geldiğim birgün oturup konuşuruz bunları.
ince belli bardaktan koklarım hasretini,
bu kaçıncı bağ bozumu,
şaraba düşeriz yine sen beni boşver sevgilim.
ruhtıma yürü,
adımla ve düşle,
unutma ama,
unutma ve küsme.
karalar bağladığım başına,
çiçekler konduracağım.
iyi akşamlar sana.
Kayıt Tarihi : 18.6.2017 17:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!