Toparlayamadığım cümleler duruyor içimde;
Biraz kırık, biraz yumuşak, tıpkı bir sır gibi.
Gözlerini görmedim, ellerini de; ama diyebilirim sana bir sır gibi güzelsin.
Uzak bir telefonda ruhunu hissettiğim an, işte o zaman inanıyorum gerçekliğine.
Dikenlerinden kırık kanlar akıyor, biliyorum. Nerden biliyorsun? diye sorma. Çünkü uzaklarda atan kalbimsin.
Uzaklarda kelimesi ne kadar uzak olabilir?
Sen Bulutlardan düşmeyi bekleyen damlam, Ben ise bu toprak yüreğimle yağmura hasret.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman