Kainatı Okumak Şiiri - Tuba Gürdere

Kainatı Okumak

İnsan kalpten okuduklarının ilmini yazmalı. "Oku" emrine hitaben , kalbin gördüğünü yazmalı.
Gözlerimiz gafletteyken nasıl okumasın ki insan kendini?
"Oku" 'ikra' kendini bildiklerini ikram et, bilmediklerine ikrar et.
Siz kelimeleri okursanız bu ilimdir. Ancak kelimeler sizi okursa bu ilmihaldir.
Ve insan düşüncenin gerçekliğinde tüm herşeyi okuyabilecek ilme ulaşabilir.
Çünkü kainat açılmış kitaptır kalbini okuyabilene ve kendine ikra edebilene.
Bazen içinizdeki gerçekleri okudukça, yaşadıklarınız birer nokta olarak kalır.
Hakikati okudukça, herşeyde insan bir hakikate varır. İnsan kalbini bir hakikatte bulunca yaşadığı herşey bir anlama varır.
İnsan kendi okuduğu hakiki bir ilme varınca; geriye kalan tüm dünya kelimeleri de insanın kalbinin bir edebiyatı,
aklının ise bir felsefesi olur. Buyuzden en güzel ilim, kalbini açık yüreklilikle okuyor olabilmektir.
"Kim Allah'ın ilmini anlarsa bütün ilimleri bitirmiş olur."
İnsanın hayatı okuması ilim, okuduğu hayatta kendini bulması ise ilim üstü bir ilimdir.
"Kur'an'ı Kerim dürülü bükülü insanın sadrındadır" ve "Allah ilmiyle herşeyi kuşatmıştır."
Yazı, derin mısralarda yazıya dönüşür bir dönüşümdür.
Bir dönüşüm olan gerçeklik, ne kadar durağan gibi olsada o akıp giden zamanda hissedebilen için özünü yaşayabilmektir.
Gerçekliğin yazgısı işlendiyse insanın ömrüne, ömür sığar mı hiç kelimelere ?
İnsan kendi yazgısının içinde ayrı bir anlamdır.
Buyuzden bazen kendi yazdıklarımızın ötesinde, içimize yazılan bir değerde bir duyuş olmaya susarız.
Ki o zaman anlamak olur bir manadan anlama akmak.
Her an kendini kalpten okuyan insanın ufku açılır kendine , yaşama ve tek anda sonsuzluğa.
Bazen bir insan gözlerinize baktığında tüm hayatınızı okur.
Ve siz başkasının gözünden kendinizi görünce anlarsınız.
O zaman daha yürekten görünecek ne çok şey olduğunu hissedersiniz.
Kendini, kendinin ötesinde görmektir bazen kainati okumak.
Tıpkı kitap gibi insan bazen bambaşka gözlerde yürekten okunmak içindir.
Bazen de kelimeleri okurken değil, kelimelerde ki hakiki anlama varınca, yürekten okuyor bulduk kendimizi.
Okuduğumuz bir karartı değil, kalbe bir karardı.
Bazen kararınca içimiz bir an, aydınlık içimize bir karargâhtı.
Zaten kelimeleri herkes okur, mühim olan; insanın kalbini okuyabilenlerin olmasıdır.
Kelimelerden önce bir mana ifade ederse kalbiniz işte o zaman kelimesiz de olsa bir anlam ifade eder ve bir değerdesinizdir.

Bir düşüncenin sözlerini okumadan önce, düşünceyi ilk duygularınız okur.
Çünkü önce kendi duygularınızı okuyabileceğiniz bir düşünceye dokunmak istersiniz.
Gerçek okumakta oradadır zaten.
Önce kendinize dokunursunuz ve gerçek anlamda okunduğunda yaşamın tüm harflerinide solursunuz bir an.
Bir düşünceyi görsel olarak ifade etmek bir başarı olabilir,
ancak kitap gibi bir kalbi yazılımınız varsa eğer, onu okuyabilen için başarı her güçlüğün içindeki kalbinizdir.
Çünkü sözcükler yetersizdir bazen. İnsanın şu hayatta kalbini okuyanları varsa eğer, hakiki başarı da odur zaten.
Bir insan soyutsuzca yazabilir yazdığı için vardır bir an. İnsan yazılarından veya yazdığı andan sorumludur.
Ancak yazıyı okuyan her insan sonsuzca varolandır.
Buyuzden kelimeler sessizlik değildir. Sözler, iç bakışımızdan kalbe değmek için dile gelirler.
Madde olan ses bir yere karar sestir, ancak bir duygu ve düşüncenin sesi daima duyulur olandır.
Buyuzden insan kendi öz duruşundan hayata kendini okur.
Çünkü yazmak, bir noktada kendini bilmek ve o noktada yaşamaktır.
Söze geldiğin gerçek bir özde okunmak değil, soluklanmak ve gerçek bir manada yaşamaktır o.
Gönülden gönüle akan yazılar vardır. O yazı dahilinde olmak, kendi kalbini bir ilimde okumaktır.
Bir insan bakmak için okursa kelimeyi görür ve okur.
Ancak anlamak için okursa işte o zaman kelime insana görünür ve kalbe dokunur.
Bir yazı eğer sizi size bütünleştiriyorsa mutlaka duyuşlarınızdır yazıya dahil olan.
Bir kitabın bereketine sığınmak, sınırsızca nasiplendirir sizi.
Çünkü o halinizi anlık değil, ömürlük kuşanır hal ve ahvalinizi.
Sözcükler tek başına yeterli olsaydı eğer, Allah eli ve kalemi yaratmazdı. Çünkü gerçekte okumak, önce dokunmaktır tüm duygulara.
İnsan kendini gerçek bir manada okudukça düşüncelerine de bir nokta koyar.
Çünkü hakiki bir anlama varmıştır artık.
Yaşamın algısı onu gerçekten yaşayabilene açılır. İşte orada sadece kendi kalbini izlemek vardır.
Kendini dinlemek ve tüm kendini yaşamın içinde bilmek ve hissetmek vardır.
İşte o zaman insan hakikati her okuduğunda; kendi öz anlamlarını ve hayatın da manasını daima kendi içinde bulur.
Nitekim "Kur'an onu okuyanların kalbine daima sefer etmektedir." Diye ifade eder Muhyiddin ibn-i Arabi Hz.


Tuba Gürdere
Kayıt Tarihi : 16.2.2020 22:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tuba Gürdere