Kahverengi GURBET

Zülfikar Yapar Kaleli
862

ŞİİR


20

TAKİPÇİ

Kahverengi GURBET

Sabah rüzgârı yeşil yaygılar sererdi, zümrüt yeşili. Bahar bulutları sütnine olurdu, yer beşiğinde. Bitki çocuklarını emzirirdi. Ağaçlar, yeşil yapraktan elbise giyer, mini mini dalların başlarına çiçekten taç koyarlardı. Arılar çiçek çiçek koşmaya başlar, çok yorulurlardı. Bal yaparlardı, insanlar için. Ağaçlar meyveye dururdu, insanlar için. Toprak ana bitkileri uyutup, uyutup büyütürdü, insanlar için. Rüzgâr ninni söylerdi insanlar için.

İnsanlar yoktu. İnsanlar gurbete gitmişlerdi. Kimisi, Rahmandan mekânlarını cennet olmasını dilediğim, dönülmez gurbete gitmişlerdi. Belki ana vatanları orasıydı. Bizden çok uzaklardaydılar ya, gurbetti orası. Sonsuz rahmet, mağfiret ve gufran dileklerimi gönderdiğim gurbet. Kimisi Almanya’yı, kimisi sevgilinin “Yârim İstanbul’u mesken mi tuttun. Gördün güzelleri beni unuttun” dediği İstanbul’u. Yurdun dört bir yanı gurbet olmuştu, gariplerin gurbeti.

Gurbetin küçük bir köşesinde, küçük bir cami görmüştüm. Küçücük,“Garipler Camisi” demişler adına. Yapanlar gibi garip, mahzun. Sordum; camii orada oturan Gümüşhanelilerin yaptığını söylediler. Onun da yanında üç beş ihtiyar. Demek gurbetin gitmediği, kolunu uzatmadığı yer yoktu. Artık dünyanın neresine giderseniz gidin, garip mezarların taşında mutlaka “Burada; falanca yerli, cennetmekân falanca kişi yatmaktadır” yazısına muhatap olursunuz.

Ey gönülleri gurbet, gurbeti vatan olanlar. Artık Gırcova çekirgeler yuvası değil. Çalılı sekide keklikler gagalamıyor. Taşın başındaki kuşburnu erkekçe bir isyanda. Kör gözenin ağlamaktan gözyaşları kurumuş. Hocanın Pınarına su içmek için ne koyunlar, ne sığırlar, ne de serçeler gelmiyor artık. Tarlalar çorak, yamaçlar kuru. Gonogol’da çobanların sesleri yankılanmıyor. Sandık taşı’nın üstünde cüz oynayan da yok. Ve en garibi Kızıl Taştan guguk kuşunun “guguk, guguk” sesi kesileli seneler oldu. İnsanlarla birlikte gurbete çıktılar demek ki. “Gukku ben kaç yaşındayım” soracak çocuklar da yok köyde. Artık, kalan üç beş ihtiyar. İnsanların eli dertli, dili dertli, gönülleri çoktan sevdikleriyle birlikte gurbete çıkmış.

” Eğlen bir haber ver, acele gitme, zamanın bu kadar dar mı postacı. Yok deyip de beni perişan etme, sevdiğimden haber var mı postacı” diye haber soran sevgili de yok, postacı da yok. Artık mektuplar kara trene verilmiyor.“Gurbet o kadar acı ki, ne varsa içimde. Hepsi bana yabancı, hepsi başka biçimde” diyen şair ne kadar da haklıymış meğer. Bu yerin vefası yoktur, aşı da, suyu da muhannettir.

Eski tatlar hasrete dayanamadılar, yollara düştüler. “Şura senin bura benim” derken her biri bir baharda kaldılar. Artık sabah ezanları eskisinden çok dokunuyor insana..Geçmişe yolculuk yapmak için gözleri yummaya gerek yok. Gözler zaten gurbet

Zülfikar Yapar Kaleli
Kayıt Tarihi : 28.3.2010 00:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bir göç hikayesi

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hamit Yalçın
    Hamit Yalçın


    Yorum sayfamda yorumu bulunan
    Tüm arkadaşlara sayfalarında ki
    İlk şiirlerinden göndereceğim
    Çünkü başka gönderemiyorum

    Sanırım netimim hızı da düşünülünce birkaç saatimi alacak
    Selam ve saygılarımla arz ederim
    Sayfama da yorumlarınızı acilen beklerim ihtiyacım var


    Sayfamda ki tüm dostlara sitemdir
    Neden hatırlamaz bakmazsız bana
    Üç ay oldu pasiflendim sebepsiz
    Bre davran bir şey söyleyin daha

    Kimisi uğruyor sessiz sedasız
    Kapatıp gidiyor selam vedasız
    Dostlar olmamalı böyle vefasız
    Bre yiğit bir şey söyleyin daha

    Sabır taşım bak çatlıyor yavaştan
    Atarım kendimi yatağa baştan
    El çeker şiirden sevdadan aşktan
    Bre ablalar bir şey söyleyin daha

    Halimi hatırımı olmuyor soran
    Çıksın birde bu işi hayra yoran
    Başımda tipiler tepemde boran
    Bre kostak bir şey söyleyin daha

    Onlarca şiiri attım sayfama
    Bir okuyanı yok taktım kafama
    Hani ortak idik biz her cefada
    Bre bacım bir şey söyleyin daha

    Eğer suç olmuşsa hakkı söylemek
    Gidiyor bu millet geriye demek
    Boşa çekilen onlarca emek
    Bre gardaş bir şey söyleyin daha

    SAYFAMA ANCAK HAMİT YALÇIN YAZARAK ULAŞABİLİYORSUNUZ SELAMLAR

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Zülfikar Yapar Kaleli