doğu burası,
efendilerimizin doğusu
güze bulanmış metruk ülkeler diyarı
kuru dallarla süslü, toprakları sarı,
sınırlarında ihtiyaçtan satılık levhaları.
doğu burası,
söylemek istediklerimizin
arasına sızan mısralar gibi
durmayan tekrar eden
tekrar eden durmayan
yaşanan değildir
hayat; zaman türbülansı.
doğu burası,
her gele giden gençler,
en genci bin yaşında,
toplaşır, bekleşirler.
tütünden daha sarı, toprakla bir eller
ki bir yaprak düşmeden böyle titrer
sulama zamanlarında,
kana bulanacak suları bekler.
doğu burası,
göğsünde diş izleri,
hafif meşrep kadınlar.
kuşların gagasından
kendi ciğerini toplar
doğu burası,
günün sürgünüdür kızıl,
bulutlar arasından erguvanlar açar.
neden, nasıl, niçin sorulmaz,
çocuklar burada hep bir ağızdan oynar.
Kayıt Tarihi : 16.8.2005 12:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
göğsünde diş izleri,
hafif meşrep kadınlar.
kuşların gagasından
kendi ciğerini toplar
müthiş bir vurgu...
TÜM YORUMLAR (1)