Yeşile çalarken akşamın saadeti
Elimden gelse hani
Bir an kulak kabartsam duymak için içindeki nefesi
Boğabilirdim bütün sesleri.
Hiç bu kadar güzel gelmemişti yaslandığım oksijen tüpleri
Yanarken gözleri kahve, hiç bir patlama bu kadar şiddetli gelmedi.
Ve dedi ki içimdeki sevgili
Bütün beyanatları, keskin sirke küpüne zarar uğrak mekanları
Ve eşşekten düşmüşte, katır kervanlarına misafir olmuş firarları
İçimin aşkı yürütme kurulu:
'Soluksuz sevmelisin o tanımsız, dolaysız ve nemli akşamları.'
Hülasa, akşamdan kalmaydı bütün angarya marifetleri ruhumun
Terliyken dilim; hiç konuşamamışken üstelik
Bir gömü bulmak ümidiyle, elimde kazma, kürek ve anti parantez bu yürek
Yol almaya hazırdım işte
Yeşili eşelemeye
Belki yaprak düşmüştür oturduğu yere.
Hani klarnet taksim buyursun,
Şirineler gözden kaybolsun da,
Bir sen otur diye tanrıya dua ettiğim gecenin saat üç yönüne,
Zaman geçmesin, paralel evrende bütün aşıklar bu anlara şahitlik etsin diye
Mobeselere çek dediğim o kareden bozma çembere.
Ki yorulmuştum bütün bunların ötesinde
Rakı içmiştim, and içmiştim bir de
Günün birinde, dünyanın en güzel şiirini
Gözlerinin kuyu suyu serinliğine
Saçlarının delalettir dediğim kıyamet hengamesine
Ve yeryüzüne beyaz görsün diye insanlar; yollanmış
O güneşten ışık almış tenine atfetmeye
Kayıt Tarihi : 8.5.2011 01:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Barış Yılmaz Atılgan](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/05/08/kahvenin-merkezine-yolculuk.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!