Seksenli yıllarda fakülteliydim, cebecide.
Bir küçük arka daireden bölünmüş,
Kuzeye bakan içi aydınlık odamda
Bir somyam, bir masam, bir de radyom.
Radyomda bilmem ne makamı.
Penceremin iki göz camından bakıldığında,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim