Ruhum bilmem kaçıncı asırda kaldı
Umutlarım sonbahar rüzgarlarıyla savrulan bir yapraktı
Ömrüm bir kahve fincanındaki telveydi artık
Kim bilir kimler, umut bağlayıp gönlüme fallar kapadı
Ruhum bilmem nerelerde maziye daldı
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim