Kahvaltıyı hazırlamadım henüz.
Dün gece hiç uyuyamadım, çok şey yazdım. Ağladım, üzüldüm, içtim. Saatlerce duvarları izledim. Duvarlara, sekiz dalda oskar ödülü almış sinema filmi muamelesi yaptım, fazlasıyla şefkatliydim dün gece. Bana aldığın beyaz pijamaya dokundum biraz, giyemedim. İşten geldiğim elbiseyle gelişigüzel fırlattım kendimi buz gibi yatağa. Yatak da sen gitmeden önce değiştirdiğ...in nevresim seriliydi. Apansız kalktım yataktan ve özür diledim yatağın üzerinde bıraktığım kırışıklıktan.
Kahvaltıyı hazırlamadım henüz.
Dün gece çok geç uyuduğumdan, olan biteni hatırlayamıyordum. Zaten uyandığımda, kırmızı halının üzerinde dört büklüm olmuştum… Üzerimden kara bir tren geçmiş gibi yorgundum. Vücudumun rayları ağrıyordu, kendimi işe yaramaz bir adam gibi hissediyordum. Sonra lavaboya gidip elimi yüzümü yıkamak için musluğu açtım, avuçlarımın içine su doldurdum. Suyu yüzüme çarptım, kendime gelir gibi oldum. Keşke hiç gelmeseydim kendime... Aynanın karşısındaki duvarda bana gülümseyen diş fırçanı gördüm. Ve hemen onun yakınındaysa; en sevdiğin siyah tokanı gördüm. Sırtım terledi, hayatım ateşler içinde kaldı bir anda. Ne oldu bana anlayamadım.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta