Savurdu zulmün yelleri,
Mesken tuttuk gurbet elleri,
Yüreğimde bahar yazın,
Öpücüğü tenimde ayazın,
Mazi renkli kilimdir,
Kâhta beşiğim,
Adıyaman ilimdir…
Çocukluğumun şirin ilçesi,
Gül açardı gönül bahçesi,
Büyük çoğunluk sanki tek can,
Paylaşılırdı acı sevinç heyecan,
Emek koşardı ekmeğin peşinde,
Isınırdık dostluk ateşinde,
Kavrulurduk kendi yağımızla…
Büyüdük çocuk yaşta,
Sorguladık sorunları,
Güzel yarınlar düşledik,
Umudu gümüşledik,
Darbenin kanlı paşaları,
Ahtapotun maşaları,
Kafeste balyoz oldular…
Soldu binlerce fidan,
Kanımızla boyandı zindan,
Bir yanımız mülteci,
Toprağa düştü bir yanımız,
Çoğumuz sürgün gülü,
Kullanıldı çoğu cahil,
Keklik zulmün bülbülü…
Döndüm sana Kâhta’m benim,
Hormonlu büyümüşsün,
Çoban sağar koyunu,
Dertler aşmış boyunu,
Bir hal olmuş özüne,
Düşmüşsün yokluk közüne,
Solmuşsun bak yüzüne…
Kayıt Tarihi : 6.3.2010 23:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!