Kâhta Eski Çarşı Şiiri - Mahmut Cantekin

Birecikli Salih’ti tekel gazete bayi,
Emini Gose Mıstefayı Geje Emirhan,
Metreyle ölçer satardı allı pullu basmayı…

Sevri Fatçele, Osi Beke, Ayzeri Süsyan’i,
En meşhur bakkallarımızdı,
Dükkânları işlek duraklarımızdı…

Ne ararsan bulurdun Metiner’de,
Hele okulların açıldığı günlerde,
Bir numaraydı kitap defterde…

Mehmet Efendi dalında olmuştu bilge,
Satardı tahta kaşık oklava süpürge,
Pestile kuru üzüme yapmıştı gölge…

Berberlerimiz Sefer ile Hacı Arap’tı,
Mejo Deli Rıza Osi Dike Demıro,
Gönlümüze kazınmış birer şaraptı…

Köşker Ayzer Xelli Fehmi yani Halil Bey,
Tatlı dilli güler yüzlü Mehmedi Büke,
Elleri şişerdi ayakkabı dike dike…

Kısa boyu ile Hessi tellal,
Satarken halı kilim yorgan döşek,
Çarşının orta yerinde olurdu deli fişek…

Kılıç artığı Bedi Menene Usta,
Hüner gösterirdi kazan leğen tabak tasta
Kalaylar parlatırdı müşteriye eşe dosta…

Ölçer biçerlerdi kumaşı bezi,
Takım elbisede tekti Ayhan Terzi,
Şalvarın şahıydı Halil Terzi…

Ayzeri Demirci Nuri Xenno Mustafa Usta,
Nar gibi kızarttıkları demire çeliğe,
Çekiçle şekil verirlerdi koca örste…

Hacı Salih Kantikler Husi Kutiya,
At eşek nallıya nallıya,
Ter dökerlerdi sabahtan akşama dek…

Her nevi sebze evi Ali Tanış,
Evdi Ömer’in oğlu Mehmet’leydi yarış,
Örfi Nazif Osman sebze halini gezerdi karış karış…

Kâhta Eski Çarşı esnafı güzel canlar,
Bu çarşıda çocuk çırak kalfaydım,
Alın teri kazançta sizinle ak sayfaydım,