Ne oldu bize gülüm ne eksildi dünyamızdan,
Hangi yıldız kayarken yarım kaldı dileğimiz,
Hangi eller tuttu uçan sevgi kelebeğimizi,
Hangi dudakta kaldı aşk şarabımızın izi?
Hani engeller engel olmayacaktı sevgimize,
Hani Ferhat bile kıskanacaktı
Deldiğimiz sevgisizlik dağlarını,
Hani felek bir daha örmeyecekti
Bize kahpe ağlarını?
Hani her sabah senin nefesin olacaktı
İlk soluduğum hava?
Anladım be can özüm,
Sevdanın bedeli ağır
Acı çekmek
Hasret çekmek,
Derin-derin iç geçirmek bedava…
Bu yıl erken mi gelecek ne
Eylül hüzünlerim?
Erken mi dökülecek yollara
Yüzümden düşen gülücükler?
En ağır hava sensizliği solumak,
En ağır yük yüreğimde mor ötesi aşkın,
En çok güneş üşütür sensiz beni,
En uzun mevsim ayrılık mevsimi,
Hiç olmadı ki zaten yalnızlığın
İmanı, dini…
Her şarkı hançer gibi keskin,
Her makam nihavent’in en koyusu,
Bir fincan kahve tadı kadar değil hayat,
Telve içinde zerre kadar değilmişim meğer
Fallarda bile kesik şahdamarım,
Kan revan içinde ruhum…
Yarasalar yağmalıyor gözbebeklerimi,
Yaseminler üzülürdü halime
Ay ışığı hareleri saplanırken gönlüme,
Bir sigara içimi mola ver be kader,
Yıkma bu kadar mor dağları üzerime,
Bırak yansın bütün oyuncakları
İçimdeki çocuğun,
O da ağlasın gözlerimde sönen ışıklara,
Bir ben kalayım bu cehennemde
Tek başıma çaresiz,
Zebaniler omuz başlarımı ovun,
Yeter ki her şeyi başımdan kovun!
Su gibi aktıysa içimden insanlık,
Ne işe yarar kalanlar artık?
Kaç kızgın şiş dağlar bunca yarayı,
Kaç ninni avutur yeniden doğsam,
Kaç günahım daha olur yalnızlığımı boğsam?
Sınavsa sınav, çileyse çile,
Böylesine
Taş bile gelir dile…
Yakamozlar zaten çoktan tanıdı gözyaşını,
Hangi dağa duman olsa der başım,
Hangi vefasızın ihanetine azık,
Ne deyim be can, ne deyim,
Bunca şiire yazık!
Haydi, alış vedalara deli gönül,
Alış bir pula satılmayı en mutlu anında,
Ansızın gelişi ilk değil bu vurgunların peş peşe,
Bu kelimelerin kifayetsiz kalışı ilk değil,
Nöbetlerin sıra dışılığı yorumsuz…
Her şeye katlandık kahretsin,
Neden koydun gülümü susuz?
Yık haydi gene bütün kurşun askerlerimi yere,
Bütün meydanları zapt et hırsınla,
Sokaklarda devriye gezsin aşkın eceli,
Bir daha zor sever bu deli…
Adımı yaz kader
Katliam listenin başına,
Ben de adam değilim
Tükürmezsem mezar taşına…
Murat Nail Güney
30 Temmuz 2009 İstanbul / Bostancı
00.20
Kayıt Tarihi : 30.7.2009 00:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kahretsin, yine...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!