Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.
Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Devamını Oku
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
HARİKA BİR ŞİİR YİNE .KAHRAMAN DEĞİLSE BİLE, İNSANIN KAHRAMAN OLASI GELİYOR
Pek rengine aldanma felek eski felektir
Zira feleğin meşreb-i nasazı dönektir
demiş ziya paşa ...dönmeyi ne güzel anlatmış..
:)
bu ülkenin insanı bir de şöyle bir şey söylemiştir..her gördüğün sakallıyı deden sanma..her gördüğün aktivisti de aktivist sanma bakalım birinci yanından mı yoksa ikinci yanından mı aktivist..
bunları da söyleyeyim de içimde kalmasın...şimdi paso...sevgili nadir ve sevgili naci..gerçeğin peşinde peşin pazarlıklara kapılmayan , pazarlıksız gerçek arayıcısı dostlarım...sizlere özellikle bugün için saygı ve sevgilerimle...
...şimdi paso gerçekten günün şiirine benden..yenisinde buluşmak üzere
Ve benden de ..sevgili dostlar iyi gecekler....
İşin iç yüzüne şu aşamada ancak varsayımla yaklaşabiliriz…Bence mesele ve duyum..Hıristiynalığın bağnazığından arınmaya benzer Fransız devrimiyle başlayan ve Arap ülkelerinde olan bir halk ayaklanması..
Türkiye genellikle hayata kahraman başlayıp sonuçta korkak değilse bile yoğurdu üfleyerek yiyenlerin ülkesidir kanaatimce..hani bi şeyin bileşkesi meselesi...Bu ülkede kimin eli kimin cebinde ve kimin kolu kimin omuzunda bilmek çok zordur...
Yani...benden bu kadar...
valla ben şu insanların yalancısıyım...Yalçın küçük, Soner Yalçın ve Tayfun Er...
Rivayet ediyorlar ki...nakşiliğin bir kolu olan arusi bir şeyh varmış...adı küçük hüseyin efendi...eveliyatı afrikaya kadar uzanıyormuş..bu tarikatın...mısır felanda var sanırım...işte bu şeyhin bağlıları maraşal Fevzi Çakmak Alpaslan Türkeş Hüseyin Nihal Atsız ve bir çokları......ve menfur bir saldırı sonucu öldürülen Üzeyir garih te bu Küçük Hüseyin efendiyi çok seviyor ve öldürüldüğü gün ona dua etmeye gidiyormuş...
İlginç konular...hem şiirle hem mısırla ilgisi var gibi gelmişti bana ...
Evet ve bu bir bilinç meselesi..Kişi kendi içinde bulunduğu sosyal yaşamın mantık süzgecini yapabiliyorsa yüreğinde kahraman kavramı da insan odaklı..Ne kendi ırkının, dinnin, ideolojisinin üstünlük peşinde ne de bağımlılık müptelası. Ama bağlı yurduna..o da Eşittir toplumsal sosyal SORUMLULUK kendine ve öz çevresini-halkına ve insana..
Bence insan isterse öyle bir hatırlar ki..Önemli olan korkaklık değil, korkaklığa bağımlı olmak ya da kahramanlığı önce kendi yüreğinde insan kalarak taşımak..
Naci dostum lütfen hemen alınmayalım..onu yaptıgım bir ironi kabul buyur..olumsuzluk çıkartma lütfen..bende senin kokereç geri dönümünü ironi anlayabilir miyim;;-)
Evet ve..
Naci dostumuzun dediği gibi, korku imparatorluğu yaratanların insanlık ve devletlik sonu MISIR misali böyle sonucu götürüyor halkı…Halk şiir yazıyor..işte kahramanlık saltanatlıga halk ayaklanması ile böyle oluyor..Hangi bir Arap ülkesinin durumu farklı ki! Hepisinde de halk iliğine kadar yüz yılardan bu yana, dünyanın en varlıklı ülkeleri olmalarına rağmen halkı koyun gibi yönetirse ŞİİR gibi tokat yemeye müstahaklar..
İnsanlık geleceği daha nice şiirlere gebe ve doğuracak kendi özgür şiirine dönüşümlü yaşam yaratmaya..
Yani bu yazılan şiir(ler) ve ayaklanma esasında birer araç..
Amaç ise halkın işi..aşı..eğitimi..ülkenin varlığını ve kaynağı hakça paylaşım..kardeşlik ve barış, gönenç paylaşımında eşit olan mutlu bir yaşam; aşk sevgiye özgürlük.. İmamlar ve krallar..günleriniz ve dünyalık yaşamınız bilin ki Papazlar ve sömürücü kapitalist amcalar gibi bir gün gelip o da yıkılacak şiirlerle ve gerçek yaşamda da şiirde de Kahramanlık özü bu olsa gerek!
eccaip yerdir mısır..bu yüzden olsa gerek egypt demişler midir bilmiooorum..ama bidiğim bir şey var selaniğin bir kasabasından kavaladan giden mehmet ali paşa bugünkü mısırın osmanlıya karşı özerk olmasını sağlamıştır..mısır bize batılılaşma ve modernizmin gelmesinde en az fransa kadar etkin olmuştur. bir çok sosyolog söyle bunu... reşat nurinin kitabından sulandırılarak yapılan yaprak dökümünde de kızlardan birisi bir mısırlı prensle evleniyordu..Allah uzun ömürler versin münir özkul üstadımızda mısırdan bir miras nedeniyle uzun süre buhranlara düşmüştü..
şiirle ne alakası var diyecekler elbet okuyanlar..hüseyin nihal atsızın üstadı küçük hüseyin efendiye oradan babanzadelere kadar uzanan bir çizgi gündemle buluşunca yazdık gitti işte
..kabalistik düşüncelere göre uygarlıkların eveliyatında agartha ve himalayalar ve hindastan vardır ..sonrasında iskenderiye kudüs mekke istanbul..dünyanın hafızası şehirlerdir ..
mısır halkı bir dolmuştan inip başka bir dolmuşa gelmiyordur umarım...hele bir genel kurmay başkanları amerikadan bir dönsün bakalım..bazı şeyler daha iyi anlaşılır
Bu şiir ile ilgili 43 tane yorum bulunmakta