“ …ölüm huzur bulurdu intiharıyla
insanlığın oğul verdiği şehir İstanbul’da ”
Yüzlerce karalamadan oluşan, siyah saçları vardı,
kara kalem çalışmıştı, tüm yüzünü Adsız.
Öylece durmuş denize bakıyordu,
sadece, gözleri maviydi.
[ ne düşünürdü bilmem,
bildiğim;
insan sisi dağıldığında,
çığ gibi vuracağıydı.
Tövbe ederken bile,
böyle dalgın değildi
dikenli tellere nispet,
yine de özgürdü ]
“ne vakit sussa
yağmalanmışlığının yüzünde
imzasız bir anlam belirirdi
ölüme dokunurdu gözleri/ giderdi
eli yüreği kan içinde/ dönerdi
vurulup düşerdi bakışları
başı kalkmazdı yerden
hiçliğe inat susardı “
hoyratlığının sığınağında,
öksüzlüğünün ellerinden tutardı, Adsız.
Bir başka bakardı,
bir yanı mahcup/ bir yanı mağlup
daha bir adam/ daha bir insan
[ yarım kalmışlığın hüzünlü tebessümü uyanırdı yüzünde
tüm ezilmişliğine rağmen
elleri taş olurdu, uzandığın da güneşe
…aldatılmışlığın ağır sancısı
bedeni savaşa hazır, son bir işaretle…
rüzgarı çarpardı gölgelere
ağır ağır dalarken gözleri
büyük adamlardı hepsi
tıpkı birer yetim gibi gömüldüler
ötekiler,
sadece, öldüler. ]
Funda BAHÇECİ
Kayıt Tarihi : 22.5.2009 12:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Funda Bahçeci](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/22/kahramandi-bir-zamanlar.jpg)
Kutlarım
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (1)