Dehşet içinde sarsıldı
Varlığa varan yokuş.
Bir karanlık çöktü.
O an,
Yıkıldı bilgelik,
Yok oldu zaman.
Sessizlik boğdu gülüşlerimizi.
İzlerimiz silindi anılardan.
Ansız hicranın ardından,
Çok sürmedi arzın sükûnu,
Semanın sükûtu, bir anlık...
Ardı sıra kesti nefesimizi,
Kulakları çınlatan çığlık.
Ses, gecede yok olan varlık.
Gidilen yollar, iki büklüm.
Yorgun bedenler kalakaldı,
Kimde akıl, nerede türküm?
Bir nefes içinde tutsak ömrüm.
Alınıp, verilemeyen,
Verilip, alınamayan
Bir emanet nefes...
Göğsümüzü sıkan cendere
Enkaz denen kafes.
Sırtımızda kambur
İçimizi kemiren heves.
Oysa yarına, hesap vardı onca...
Gönül tarlaları çorak,
Göz pınarları kurak
Bekliyoruz kahramanca,
Alnımız ter, yüzümüz toz toprak.
Aydınlık, karanlıkta gizli.
Eşsiz gülüşleri getirir sabah.
Sabır ve umut iki dost...
Sarmaş dolaş iki kardeş.
Ne kan ne nesep
Sadece insanlık,
Kutsal muhabbete sebep...
Bir el uzanacak karanlığa.
Merhamet yüklü niyazlarla.
Ağlamak boş meşgale.
Sabah olacak,
Vakit yok uyumaya.
Zulmete direnmektir yaşamak,
Sabırla, ayakta...
Yıkılan dağlar bir yana
Yeni gönüller yapılacak yurduma.
Kalp kalbe verilip,
Yeni şiirler söylenecek.
Doğan güneşe gülümsemek,
Duaları gözyaşlarına karıp
Erişmektir yeni güne.
O gün ki, pırıl pırıl,
Huzurlu ve sımsıcak...
Gülümseyin,
Gülümsetin!
Bir güneş doğacak...
Kayıt Tarihi : 18.4.2023 14:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!