Garip bir hüzün yapıştı, kelepçe misali el ve ayaklarıma
Silkeleyip uçurdum hüzün yerine, mecali buz tutmuş hatırlarımı
Ve ben, en dipte ikamet tutan arsız kahırlarımda vurulup öldüm
Ne sen gelir oldun artık aklıma, ne de ismin düşer oldu lisanıma
Adını öle yazdım, en derin aşk mezarının pervasız çukurunda
Ve şimdi sen, aşk yerine kan kokuyorsun terkedilişler hasadında
Bensizliğin ölüm dönümünün, aklına her hücumkar varışında
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.