Be kahpe şerfsiz pkk soyu
Türk düşmanlarının olunuz kulu
Onun bunun çocuğu,yavşağın oğlu
Piç oğlu piçliktir pkk soyu.
Ne evlatlar şehit oldu,vatanı için
Bukadar acı verdiniz,acba niçin
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
PKK'yı kim kime karşı kullanıyor
---
Kuşkusuz ABD’nin Suriye ve özellikle İran’la aynı masaya oturmuş olması çarpıcı ama bunu çok da fazla abartmamak lazım. Örneğin Washington ile Tahran yönetimleri Afganistan’daki Taliban rejimine karşı birçok alanda çok olumlu bir işbirliğine gitmişlerdi. Öte yandan Irak Çalışma Grubu (IÇG) başta olmak üzere, ABD’de son dönemde Irak üzerine görüş geliştiren kişi ve kurumların çoğu kaostan çıkmak için İran ve Suriye ile doğrudan diyaloğun şart olduğunda ısrar ediyorlardı.
Başkan Bush bütün bu önerilere kulak tıkamış, hatta Irak’taki İran varlığına savaş açarak şaşırtmıştı. Ne var ki üç ay sonra pes etmişe, ipleri Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’a bırakmışa benziyor.
Katılımcıların ayrı ayrı yaptığı açıklamalardan, Cumartesi günü Bağdat’ta yapılan toplantıda önemli bir adım atılmış olduğunu anlıyoruz. Fakat kimse Irak’ta birkaç toplantıyla düze çıkılacağını ummuyor. Bu çokuluslu diplomatik süreçin sonuçlarını kestirmek güç olsa da bundan Türkiye’nin kârlı çıkacağını söyleyebiliriz. Çünkü:
1) Bu sürecin temel hedefleri birleşik ve istikrarlı bir Irak olarak görünüyor ki bu Ankara’nın kaygılarıyla örtüşüyor;
2) Her ne kadar İran ve Suriye’nin adları daha fazla ön planda olsa da böylesi bir süreçte Türkiye’nin etkisinin artacağı, dolayısıyla kaygılarının daha fazla dikkate alınacağı açık;
3) Örneğin sürece dahil olan ülkeler arasında “bağımsız Kürdistan”a açıkça destek verecek kimse yok ama böyle bir gelişmeye karşı koyacakların sayısı çok;
4) Benzer bir şekilde Kerkük’ün Kürdistan’a bağlanmasına Türkiye kadar, bu süreçte yer alan Arap ülkeleri, hatta İran’ın da karşı çıkacağını tahmin edebiliriz.
Kürtler tedirgin
Irak Kürtlerinin adımları komşu ülkelerde tedirginlik yaratıyor. En sadık ve belki de tek destekçileri ABD’den de çatlak sesler geliyor. Örneğin IÇG Kerkük referandumunun ertelenmesini bile önermişti. Geçen haftaysa Kürtleri yine kızdıracak bir başka rapor Dış İlişkiler Konseyi (CFR) tarafından yayınlandı. Steven Simon imzalı raporda, Türkiye’nin Kuzey Irak’la ilgili kaygılarının giderilmemesi durumunda bölgeye müdahale etme ihtimalinin yüksek olduğu, bunun da ABD’nin çıkarlarını tehlikeye atacağı vurgulanıyor.
Raporda şu uyarıda bulunuluyor: “Amerikan güçlerini Kürt bölgesinde konuşlandırmak Washington’un çıkarının birleşik Irak’ta olduğu gerçeğine de aykırı olur. Dahası, Amerikan askerlerinin Kuzey’de konuşlandırılması Türk müdahalesini caydırıcı olacaktır olmasına ama tam da bu yüzden Kürtlerin bir tür provokatif davranışlarını teşvik de edecektir ve bu durum eninde sonunda Türkleri tahrik edecektir.”
PKK kimin kozu?
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ’un Bağdat toplantısıyla aynı günde Diyarbakır’a sürpriz bir ziyaret yapıp “Askeri ihtiyaçlar gerektirdiği zaman, Türkiye, Irak kuzeyinde uygun göreceği tedbirleri her zaman alabilir” demesi herhalde raslantı değildi. Ancak emekli Org. Edip Başer’in Türkiye’nin önceliğini, PKK değil de, bağımsız bir Kürdistan kurulmasını engellemek olarak tarif etmesi kafaları karıştırmış durumda.
Şöyle ki PKK’yı hep Irak Kürtlerinin Türkiye’ye karşı bir kozu olarak görür, örneğin bir gün “verin Kerkük’ü alın PKK’yı” diyeceklerini düşünürdük. Fakat eğer Başer, devletin temel yaklaşımını seslendiriyorsa tam tersi bir durum söz konusu olabilir. Böylelikle Ankara’nın PKK’yı Irak Kürtlerine karşı bir koz, Kuzey Irak’a müdahale bahanesi olarak kullandığı ve/veya kullanabileceği şeklindeki spekülasyonlara kapı aralanmış olur.
http://www.delikanforum.net/haberler-siyaset-konusu-soru-ve-cevaplar/60402-pkkyi-kim-kime-karsi-kullaniyor.html
Çaresizi öldürmek,şerefsizin işidir
Şerefsiz dediğimiz,pkk'nın kendisidir
Size bu hakaretler iltifat gibi gelir
Anasını satanlardan,nasıl hayır beklenir...
Nur Emiroğlu ayni duygu ve düsüncelerdeyim birgün terör illeti poseftik cukurunda bogulacaktir...
sevgiler
Ulusum Uyanıyor
Yedi düvele meydan okumuş benim ecdadım
Vatanı için sehit düşmüşse,seninde evladın
Kim duyacaksa,kimler duyacaksa feryadım
Bir Ulus nasıl uyanırmış haykırmak zamanı.
Türk oğluyum içim içime sığmaz benim taşıyor
Üç beş çapulcu çıkmış kendi mezarını kazıyor
Bilmezler mi Türk'ün tarihi ne destanlar yazıyor
Bir Ulus nasıl bir olurmuş göstermek zamanı.
Şehidime söz verdim ben kanı yerde kalmaz
Akacaksa kanım Vatan için damarımda durmaz
Anladım ki Türk'ün Türk'ten başka dostu olmaz
Bir türk dünyaya nasıl bedelmiş yazmak zamanı
Kahraman türk ordum benim,sarsılmaz gücüm
Ulusum uyandı seninle,arkanda kalmasın gözün
Vatan bir bütündür bölünemez,bu son sözüm.!
Hainlere haddin bilmemek neymiş bildirmek zamanı.
Yoruma bile gerek yok' Yüreğine sağlık'. Türk'ün Türkten başka dostu olmadığının bilincine varmalıyız artık.... Uyanmalıyız artık..... Ne Mutlu Türküm Diyene.... Benden+10
Kesinlikle bu şiirin buradan kaldırılmasını istemiyorum. O adi hainlerin yaptıkları yanında bu şiir de doğru kullanılmış ama argo olan kelimelerin az bile olduğunu düşünüyorum. Tekrar tekrar yüreğine sağlık Nur Emiroğlu.
- Bukadar acı verdiniz,acba niçin -
- Çaresizi öldürmek,şerefsizin işidir -
İnsan gibi söyledik anlamadılar. Umarım kendi tarzlarıyla konuşunca biraz olsun anlarlar. Yapılan kalleşliğin hesabı sorulmadan hak yerine gelmeyecek. Ve bu hesap eninde sonunda sorulacak. Ağzına yüreğine sağlık Nur Emiroğlu...
sayın nur emiroğlu yüreğine sağlık...
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta