üzerimde ağırlık
yer küre cefâlarında
çekişir dirilişler ile
tekerrüren teşvik ediyor
ben ve o düşüyoruz
gâhi gökten gâhi gözden
.
gâhi ordan gâhi burdan
geliyoruz dört başı mağmur
dökülünce zamandan uğrumuza
yeniliyoruz aşk uğruna
vazgeçiyoruz yanabilmek adına
gâhi kuldan gâhi külden
.
ısıtıp ısıtıp
önümüze sürüyor
temcit pilavı gibi
yiyelim yemesine de
nedir bunun cürmü
gâhi cepten gâhi cândan
.
fırtınaların elinden;
tutup eserim
rüzgarındaki benlik
uçuşup saçlarından ağrı
gönüllere köprü kuran, konan
gâhi şâhin gâhi güvercin
.
şu son nefesimi
ilk defa aldım daha içime
çektim, yeni doğdum
kundaklara denir mi nenniler
içindeki dura dura
gâhi sabi gâhi ergin
.
indirildi gözlerden yaşlar
nemi kurudu, avuçlar göklere
yöneldi dualar, hasretin biçilmez
köklerim orak tırpan köreltir
mecnun olur bilgeliğim
gâhi aklen gâhi kalben
.
itimada şayansın, dayandım
sırtım kündelerine hasret
kaldı hazzına son zindeliğim
ölümlere tiryaki
yudum yudum içkine
gâhi mahzen gâhi kadeh
.
ateşimi toprak edip
güllerine bahçe ettim
terledim rahmet oldu
yüklü bulut doğurdum gökyüzüne
bakmaya kıyamaz göz, göze çalınanlara
gâhi elmas gâhi yâkut
.
kopartılan aşk sazlıktan
ilzemliği malum aşksızlıktan
şamdanlar yanmaz köşksüzlükten
kristal kristal bakar mum ateşi
rakseder ışığı ademoğluna
gâhi göz alır gâhi gönül
.
zenginliklerim yoksul
aşkın pazarında, kapısında
kulunu, taşıyamaz uçan seccadeler
bilemezler o hafız; tesbih taneleri
diyemezler, bildikleri ancak
gâhi Hu gâhi Hakk
Kayıt Tarihi : 18.1.2017 01:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!