hadi sen de git yüreğimden
ki yüreğim
talimlidir gitmelerin her türlüsüne;
gizlice çek git
suçlayarak çek git
başkasına kaç git
git ama, artık git!
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
KAĞNI ULAŞIM ARAÇLARININ REFERANS SİMGESİDİR.
BU ŞİİRDE GÖNLÜMÜZDEN GİDENLERİN REFERANS DUYGU SİMGESİDİR.
KALEMİNE YÜREĞİNE SAĞLIK UFUK KARDEŞ..
SATIRLARIN KALBİME F1 GİBİ GİRDİ..SENİ UNUTMAK KAĞNI HIZIYLA ILACAK..SEN HOŞÇA KAL.. adem ademoğlo
Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın Mustafa Kemal'in Kağnısı şiiri Milli Mücadeledeki şahlanışı kağnı simgesiyle anlatır.
Başta kurtuluş savaşımız olmak üzere bir dönemin en gözde ve en önemli ulaşım aracı kağnıların en önemli özelliği iki öküz tarafından çekilmesi ve tamamen ahşaptan yapılmasıdır. Tümü tahta olan kağnı tekerleri çamur tutmaması için genelde çam ağacından yapılıp, aşınmaması içinde etrafına 2 cm eninde demir çember geçirilir. Öküzler arasından geçen uzun bir üçgen şeklindeki 'ok' ana yapıyı oluşturur. Bu okun ucuna boyunduruk bindirilir. Uzun bir tahtadan oluşan boyunduruğun iki tarafındaki üstü çam, altı meşeden yapılmış bölümleri 'zelve' lerle birbirine kayışla da öküzlerin boynuna bağlanır.
Kağnının üçgen şeklindeki oklarının her bir parçasına kravat, uçtaki meşeden yapılmış boyundurukla kayışı tutan yuvarlak ağaçlara gevele, öküz veya manda derisinden yapılmış kayış, kravatların altında yine çamdan yapılmış buylular, onun altında da iki tekeri birbirine bağlayan meşeden yapılmış eysen ve eyseni iki tarafından kavrayan azılarda meşeden olurdu. Normal zamanlarda iki tarafına ağaçtan yapılmış kanatlar sokulurdu. Ekin getirme zamanı meşeden yapılmış delece vurulurdu.
MUSTAFA KEMAL'İN KAĞNISI
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden.
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden.
Mustafa Kemal'in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola önceden önceden.
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanı sıra,
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafifletir, inceden inceden.
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında
Elma elmaydı yanakları üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgâr geçerdi, daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
Alını yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden.
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok. Dahha dedi, gitmez,
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal'in kağnısı.
Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
Bak hele üzerinden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden.
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal'in kağnısı, bacım,
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
'ağır aksak gelmiştin yüreğime
sevgin sanki kağnıya yüklüydü
her gıcırtı yüreğimi kaldırmıştı
her gıcırtı sabırsızlıktı '
gel git döngüsüdür aşk
tebrikler kaleminize
DURU,AKICI, YALIN BİR ANLATIMIN VAR. 10 PUAN VERDİM.
çok beğendim bu şiiri sevgili ufuk, ama ilk bölümdeki gitler çok kaçmış geldi bana.okurken hoş gelmedi.onun dışında gerçekten çok hoş yazılmış..tebrik ederim kardeşim...
''Kağnı''ya yükleyip bütün anıları
''Git''sin mi gerçekten
Selam ve saygıyla sayın Bayraktar
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta