Bir imza düştü kâğıda, yaprak gibi ince,
"Devlet" derler, hangi çınarın gölgesinde?
Gölgeyi sattılar karanlık tüccarları,
Mühür çalındı, sahtekârlık devlet katında.
Dört yüz profesör doğdu gece yarısı rahimlerden,
Joker girdi sınava, "Yakup" dediler sessiz sedasız.
YÖK’ün veritabanı kırıldı bir hain bıçakla,
Bir garip hırka giymiş, içi rüşvet yüklü.
Yeni doğan çetesi salladı beşiği kanla,
"Süt bankası" dediler, zehri balla karıp.
Hastane koridorlarında ayak izleri kızıla çaldı,
Bir bebeğin kimliği düştü karanlığın pazarına.
Monero döndü çarkında dijital zulmün,
"E-Devlet’te görünür!" diye sattılar şerefi vatanın.
Tüm ocaklar yandı bu zulme karşı,
Ahali haykırdı: "Hak-Muhammed-Ali! Yeter artık hırsızın saltanatı!"
Bir derviş çıktı Ulus’tan asası elinde,
"Kim sattı bu diplomaları? Kim çaldı devletin namusunu?"
Sordular, sustular... Yalnız "Mıhyeddin" inledi karanlıkta:
"Gazı içtim, devlet diye dövdüler beni!"
Melamilerin sırrıdır: Görünene aldanma ey can!
Sahte mührün ardında "resmi destek" yatar mı sandın?
Operasyon oldu 23 ilde, yakalandı yüzlerce hain,
Ama asıl çete koltuklarda, basiretsizlikle beslenen.
Bir ülkenin diploması satıldı pazarda,
"6 bin liraya ustalık belgesi" diyen kadın, karanlığın emrinde.
Hünkâr Hacı Bektaş Veli’den nefes geldi sabahtan:
"Kirlenen mühür, Hakk’ın divanında silinir;
Adalet, Zülfikâr’ın hakkını verir!"
Ey Devlet Baba! Sen de mi düştün bu tuzağa?
"Yeni doğan"ı sattılar, "diploma"yı çaldılar gözün önünde!
Anadolu erkanı söyler gerçeği çekinmeden:
"Hırsızın sofrasında iftarlık yoktur;
Hakk’ı yiyen, Hakk’ın gazabıyla yüzleşir sonunda!"
"Yüreğinde haksızlığa isyan taşımayan, Hakk’ın divanında sözsüz kalır!"*
Kayıt Tarihi : 6.8.2025 13:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!