Gel biraz sana "gemi" anlatayım..
Elinde siyah beyaz bir fotoğraf, yüreğinde eski albümlerin hatırası var. Kabul et artık, bazı gemiler o limanlardan çoktan gitmiş.. Hangi yürek sarsıntını hangi iskeleye bağlayacağını bilmeksizin insanlara umut verir olmuşsun! Nitekim, insanlar affeder ama gemiler affetmez bazen.. Suçlu olursun..
Bir elinde kağıttan yapılmış bir gemi, yüreğinde ise ahşaptan inşaa edilmiş diğer bir gemi.. Kağıttan yapılmış gemi seni çok da tatmin etmiyor, suya koysan yüzdüremezsin sanıyorsun.. Batacak elbet diyorsun.. Ahşap olan gemi uzakta, bir limanda! Daha heybetli, daha sağlam.. Ama uzakta.. Elinde değil, yanında değil; dahası gözünün önünde değil.. Zaten sırf bu yüzden bile ona ulaşmak derdindesin. Uzak olan daha kıymetlidir. Onun yanında kağıttan gemi de nedir!
..
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta