Bir inşaat var yolumun üstünde
İşe giderken geçerim önünden
Terk edilmiş yıkık harabe
Gün doğar yığınlar içinden
İki it var sağa sola havlar
Bekçisi sanki beni kovalar
Ve bir adam esner usulca
Susar itler adamı selamlar
Tanır gibiyim bu adamı
Her sabah ezberledim
Kâğıtçıların en kralı
Böyle mutlusunu görmedim
Yaz kış hep yarı çıplak
Demirden sanki gövdesi
Dolaşır durur yalın ayak
Ateşle dağlanmış nefsi
Sonra kendime bakarım
Divane halime şaşarım
Bir şeyler eksik bende
Hani bende olmayan
Neyi varsa adamın
Gidip konuşsam şununla
Beni de alır mı yanına
İtlerden korkarım belki
Ama severim çuval sürmeyi
Şükretmeyi öğrenirim kâğıtçıdan
Hasta düşmesem soğuktan
Tanıyanlar da görsün ne yazar
Ekmek bu kâğıttan da çıkar
Hem merak ederim eskileri
Buruşmuş mektupları okurum
Sokağa atılmış düşleri
Gördükçe sırdaş olurum
Yırtık resimlerle oynarım
Birleştirip de parçaları
Yeni yüzler yaparım
Güldürürüm asık suratları
Belki kendime rastlarım
Yerlere fırlatılmış
Bir zaman yazdıklarım
Şarap gibi yıllanmış
Kayıt Tarihi : 17.4.2015 20:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Korkmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/04/17/kagitci.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!