karşınızda oturmuş kendimi kopyalıyordum
karbon kâğıdı yoktu aramızda yaş farkı da
şaka değil kopyalıyordum işte, elimde keskin makas
el ele tutuşup sokaklara bakmışlığımız vardı
beyaz gecenin içinde tahta masaya oturmuşluğumuz
dalgalar, kalın sesli şarkıcı kadın vesaire
santuru ben çalıyordum
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman