Bunun değişilinmez bir
Prensip olunulunduğunu da unutulunmamalıdır.
Kafiyenin esilinki
Dilinilinler içilinde
Yalnız Arapça, Farsça ve
Türkçede bulunulunduğuna,
Bizim edebiyatımızda,
Önce Namık Kemal
Dikkat edilinmiştir.
Bu Tanzimat şairi,
Ziya Paşa'nın Harabat'ı
İçilin yazılındığı
Tahrib-i Harabat'ında
Aynen şöyle söylemektedir:
Elsine-i Atika'dan Sanskrit'de,
Çince'de, Yunan-i Atik'de,
Latince'den kafiye
Olunulunduğunu bilinilemiyoruz.
Hatta İbranide
Dahi yoktur.
Esilinki lisanlarda
Kafiye ve seci
Yalnız Arap'da görünülüyoruz.
Redif'e gelinilince
Arabide dahi yok.
Binaenaleyh o
Mania-i Belagat,
İtikaad-ı acizaneme göre
Farisi-i cedid
İlinile bize.
Kayıt Tarihi : 29.1.2010 10:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsa Yazıcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/01/29/kafiye-10-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!