Kafesten Seyreder Mavi Sema'yı Şiiri - Y ...

Metanet Yazıcı
203

ŞİİR


18

TAKİPÇİ

Kafesten Seyreder Mavi Semayı

Rabb, Kader Kılmışken Ona, Uçmayı;
Kafesten Seyreder Mavi Sema’yı…

O istemez miydi kanat çırpmayı (...)
Bu hükmü verenler duymaz ıstırap

Tamamını Oku
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur 16.10.2011 - 19:08

    Şiirinizi
    begeniyle okudum

    Cevap Yaz
  • İbrahim Yaşar
    İbrahim Yaşar 16.10.2011 - 18:08

    Beğeniyle okudum güzel çalışmanızı, yüreğinize ve kaleminize sağlık. Tebrik ediyor ve tam puanımla kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan 16.10.2011 - 16:54


    K u t l u y o r u m.
    Erdemle.

    Cevap Yaz
  • Kemal Yazan
    Kemal Yazan 16.10.2011 - 16:02

    Çok beğenerek okudum arkadaşım.Tam puanımla kutluyorum+Ant.

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 13.10.2011 - 15:55

    SEMA KAFESTEN MAVİ Mİ GÖRÜNÜR?..

    Bir yönüyle koşma tarzına benzeyen, ancak 5’liklerden (uyaklanış şekliyle 3+2 özelliği gösteren) oluşan; 6 + 5 duraklı, 11’li heceli farklı ve güzel bir şiir.
    Daha çok bir HİCİV – YERGİ şiiri.
    Bir bakıma TAŞLAMA da denilebilir.
    *
    Ne derece doğru olduğunu bilmem, ama “herkes hak ettiğini yaşarmış”
    Şu bir gerçek ki, yaşanıldıktan sonra, yani KADER, “TECELLİ” etmişse kişi hak ettiğini yaşamış sayılır.
    Bir de insanlar neyi dilerlerse, neyi çok çok arzu ederlerse onu yaşamaları sanki mukaddermiş gibi düşünmek de mümkün.
    Kanat çırpmak istiyorsa bir canlı, onun doğasında var ise uçmak, onu hiçbir güç uçmaktan alıkoyamaz.
    Kendini en yücelerden, gerekirse ölüm pahasına uçurumlardan atar ve sonuçta illaki uçar…
    *
    Şöyle bir bakınca düşünmemek elde değil…
    Acaba SEVGİ dediğimiz o müstesna duygu da bir kafese girmek gibi değil mi?..
    Bir gönüle sığmak, bir gönülde yaşamak, bir gönülde yeşerip boy vermek; büyümek, çiçeklenmek, oğul vermek gibi değil mi?..
    Semanın maviliğini bir gönül kubbesine benzetirsek, bir gönülde yeşeren sevgi de kafese hapsedilmiş kuş gibi geliyor insana…

    Hatta daha da ileri gidersek, öyle ki; bir daha asla kimseye bakamayan, kimseye ilgi duyamayan, kimseye sıcaklık hissedemeyen, sadece bir kalbe köle, bir kalbe tutsak…

    Ya bakarsa?..
    Mümkün mü?
    Can var karşılığında, kalbi sökmek var karşılığında…
    Bertaraf etme var, acımasızca veya kimi zaman olduğu gibi hunharca…

    Bakamaz, sevemez efendim…
    Hep bu sözlerin haklılığına dayandırılır, bütün hapsetmeler, mani olmalar, engellemeler…

    Halbuki İNSAN…
    Sevmek demek, bir dişe kanal tedavisi yapmak misali sinir bağlantıları alınmış olmak anlamına mı gelmeli?
    Öldürmeli mi, bütün hayata bağlılığı, canlılığı?..
    *
    ÖZGÜRLÜK bu güzel duygunun hangi halinde bulunur acaba?
    Ben bir türlü karar veremedim. Sevmek, özgürlük mü; yoksa, bağlanmak mı, büyük bir mahkûmiyet mi?..
    *
    Sevmek; sanki evliliklerde dışa yansıyan “parmağa yüzük takmak” gibi mecburiyet, mahkûmiyet halkasıyla bağlanmış olmak...
    Kalbe, ateşten bir halka geçirmek… Kimilerine haz veren, kimilerine bela getiren, kimilerine cefa estiren…

    Bu noktada “sevgi” olmazsa, yani kalplerin –adı ne olursa olsun; ister mecburiyet, ister esaret, ister mahkûmiyet; ister karasevda, ister aşk ü bela; her ne dem ise işte o- yakınlaşması, ilgisi, birbirine olan sıcaklığı, duyulan yakınlaşma; ilahî anlamda “bütünleşme”nin ilk adımı...
    Kısaca insan olma ve yaşama…
    Düşünülebilir mi?..

    Hayata neresinden bakacağız.
    Demek ki asıl olan hayatı algılama ve bakışımız.
    Hayta felsefemiz ve anlayışımız.

    Seraba kanat açmak, hayal ederek yaşamak gibidir.
    Hayal kurmak da fakirin ekmeği…

    Metanet Hanım,
    Bu güzel ve anlamlı şiriniz için tebrik ve takdirlerimi sunuyorum.
    Gönlünüze ve kaleminize sağlık.

    Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
    Dostça ve sağlıcakla kalın.

    Hikmet ÇİFTÇİ
    14 Ekim 2011

    “GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta