gümüş yüzlü karanlık
indirmiş perdesini sevincin
ve sütten kesilmeyen aşk
kaç tohum biriktirebilir ki
tekerlek izlerinde düşlerimin
nereye baksam yangın
nereye baksam deprem
duvarımda sancılı bir deniz rüzgarı
cehennem alevi gecenin gölgesi
sudan heykel ellerim
ve düşlerim: uzun adımlı nehir
yaşam tellerine takılı kaldım
bemol mü, diyez mi belli değil
bir kafes kuşuyum: tutsak
ikinci yaşamında şafağın
yüzüm toprağa dönük
Aydan YalçınKayıt Tarihi : 25.2.2008 21:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aydan Yalçın](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/02/25/kafes-kusu-2.jpg)
Aydan Yalçın'ın şiirlerinin hangisini olursa olsun, okumaya başlayın biryol. İlk üç-beş dizeden sonra, 'tamam' dersiniz, 'şiir budur'. Duyarlıkla bitiştirilmiş bir bilişsellik / bilinçsellik, şiirin lirik omurgası, dünyanızı genişletiverir; başka dünyalara taşır(ır) benliğinizi ve belleğinizi. Belleğinizi diyorsam, boşuna değil: Aydan Yalçın'ın şiiri, öyle bir çırpıda kavranabilen ve hemencik tüketilen 'magazinel / televole' saçmalıklarına asla yüzvermez; aksine sizden kalbinizle birlikte bir 'bellek çalışması' da bekleyen bir şiir. Emeğe saygısı her harfinden yansıyan bir şiir. İğneyle kuyu kazarcasına, harfiyat yapılırcasına yazılmış şiirler.
Nice dergide, bilhassa da internet sitelerinde rastladığımız çiçekli-böcekli, vıcık vıcık aşkımlı-maşkımlı, bayağılık kokan 'çöplük şiir'cilerin, utanma duyguları kalmışsa birkıymık, yüzlerini kızartacak cinsten nitelikli bir şair Aydan Yalçın.
Yalnız bir yönüyle eleştireceğim kendisini. Antoloji.Com'daki 'Hayatı' bölümünde, kendisine verilen ödülleri de sıralamış. Hiç gerek yoktu buna. Özelde şiir, genelde sanat yarışmaları, şairleri ve sanatçıları birbirine düşürme / birbiriyle vuruşturma girişimleridir. Kumpaslar, adam kayırmalar, al gülüm-ver gülüm hesapları çok etkilidir bu yarışmalarda. Kime ödül verileceği, çoğunca, önceden saptanmıştır. Böyle olmasa dahi, şiir (estetik değer) yaratıcısı kişi, yağlı güreşçi midir ki, Kırkpınar çayırlarında boğuş(turul)sun? Bir estetik nesnesi olarak şiiri ödüllendirmeye kalkışmak, o estetik nesneye ve onun kur(g)ucusu estetik özneye (şair'e) hakaret etmekten başka birşey değildir. Şairin tek ödülü vardır: şiiri. Cins şairler, paranın ve plaketlerin sahte parıltısaına karşı, şiirin sahici pırıltılarını savunurlar. Aydan Yalçın gibi bir iyi şairde bu kararlılık fazlasıyla var bence.
Birol Hepgüler.
TÜM YORUMLAR (2)