Kaf/es
Konduğu yerden uçamaz
dağlar yok dikenli tel örmez
bir sınır var içten içe bir sınır
sınırın tellerine takılan ömür
sevdası toprağında demire pas
bulunmayınca devası davasına
günü yıl olana yılan dokunmaz
kimine aykırı gelen fikri dünyası
diktiği bayrağı tek başına sallayıp
ardından gelen kimsenin olmadığı
uzak ıssız bir çöl yalnızlığında gün
dağ sandığı kum topakların içinde
bastıkça ayaklarından kayıp giden
günü kahır olandan kimse sakınmaz
mecnun çölüne leyla ayak basmamış
herkesin leylası olmasa da içinde mecnun
içinde derdest olanın dervişliği nafile
hakiki ermişler deli olup dolananlar
terk edince evi ocağı deli divane
tok sözler dökülür ağızda serbest
ömrü zehir olana kimse dokunmaz
aşık vurulduğu dağın gülünü koklamaz
ceylanın vurulduğu çeşmeden su içmez
haramilerin kol gezdiği yoldan geçmez
durduğu yer kimsenin durmadığı yerse
ömrünü verse canavarlaşır onu yer
el yetmez gönül varmaz olunca menzil
kimse hapsolduğu zindandan yakınmaz
umut aklın hayali yabanda çiçeklenir
ruh bedeni uyutur çıkar gider ara sıra
toplar getirir dünden ne varsa güne
ötenin bilinmezini çözemez alimi ala
kaldığı yerde kala kalmışlık başa bela
musalla taşında el pençe ayak pranga
baktığına şaşar kimse dönüp bakınmaz
Coşkûnî
Kayıt Tarihi : 2.1.2025 14:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!