Sürgündeki Sevdalara;
Boşuna heveslenme etmem sana intizâr,
Ben seni kaderime nakışlar gibi sevdim.
Bu ahsen-ül kıssa da değse de aşka nazar,
Nehirlerde tersine akışlar gibi sevdim.
Asırlara dokundu sana değmeyen yüzüm,
Yıllar, yollar eskidi tükenmedi gündüzüm,
Kapından kovsan bile yüksünemem can özüm,
Seni şâhikalarda çakışlar gibi sevdim.
Canıma sızın düştü kimseye ses etmedim,
Bahtım sevdaya küstü yine de pes etmedim,
Umudum tükense de ele heves etmedim,
Çıkılması farz olan yokuşlar gibi sevdim.
Sen benim her şeyimken ben sana el gibiydim,
Yalnızca sevdiğine dillenen gül gibiydim,
Yandığının farkında olmayan çöl gibiydim,
Hasretinle harlanan yakışlar gibi sevdim.
Varlığınla avundum ömrüme sefâ diye,
Korlanmış yüreğime tuz bastım şifâ diye,
Kaderine adımı yazdırdım vefâ diye,
Ömre muhayyel olan bakışlar gibi sevdim.
Kargülü ALMILA’yım bir sevdâlı hâl idim
Hicretlere adanmış aşklarda muhâl idim
Zümrüd-ü Anka gibi tek sana meyyâl idim,
Seni Kaf Dağlarına çıkışlar gibi sevdim.
-Ben seni Kaf Dağına çıkışlar gibi sevdim!
Hicret Kuşu
Kargülü ALMILA
Kayıt Tarihi : 2.3.2009 10:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir, şuur ve mana demek olduğuna göre, bu yazılan şeylerde biz İslami şuurun ve İslami mananın zerresine bile rastlayamadık, dolayısıyla da, yazılan şeyler ne kadar akıcı bir üslupla ve edebi ifadelerle yazılsa da, ona müspet bir yorum yapmak mümkün değildir. Şaire hanımlara tavsiyemiz, daha gerçekçi şiirler yazması ve yazılan şeylerin hem kendisine hem de okuyanlara faydalı olmasıdır.
Yazan yüreği gönülden tebrik ederim..
saygılar..
TÜM YORUMLAR (37)