Kafamın İçiyle Münakaşa

Adel Gece Demir
19

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Kafamın İçiyle Münakaşa

beni bu nankör masanın başına
yapayalnız oturttular
haddimeymiş gibi yazıyorum dokuz yıldır
ömrümün yarısından fazlası
damgalarımı kusmak isterken
ruhum ağırlaşıyor günden güne
artık gaipten sesler duyuyorum
yazmayı aceleyle bırakmak üzerine

parmağımdaki gri lekeler alışılmış
saçlarım fikirlerim kadar dağınık
kağıtlar sloganlarım gibi orda burda
rezalet şiirlerimi de böyle gecelerde yazdım
insanca yaşama özgürlüğünü bile
cebimde param varken huzur içinde
çocuk işçiler çalıştıran kahvemi içerken
yalan yok, daha iyi savundum

bunca karmaşanın
hezimetin
acınasılığın içinde
bomboş bir şair özgüveniyle
sırtımı yaslayacak doğrular aradım
bütün değerlerim beni yarı yolda bıraktı

yani?
yanisi şu: darmadağınım
bedenim yanlış birleşmelerde bulundu
hatalarım affedilir gibi değil
bu mahvolmuşluğu üzerimden nasıl atarım
bilmiyorum

tutunduğum her şey kıymetsizleşiyor gittikçe
ya da gözüme çarpıyor zaten hep öyle oldukları
duvarımdan bir poster eksiliyor
her gün

şimdi dinsiz ve ideolojisiz ve idealsiz
en küfürlü çürütmeleri kendinden yediğinden
inanmaktan delicesine çekinen
kambur bir on altıyım

hangi sancakta mürekkebim var
hangi yolda yürüyorum, neden
kimlere döndüm sırtımı
haklı mıydım
kaçak mı
yorgunum, orası kesin
fakat savaşımın olmazlığına mı yandım
yoksa zaten olmaması gerektiğine mi

sarhoşluğun da kuşkuların da boşa
neyi savundun adaletten başka

fakat, yani
yalnızca belki
adaletsizliği tembeller uydurmuş olabilir mi

zengin olmaya verecekleri çabayı
okumaya ve yazmaya ayırdıkları için
tembel demek adaletli mi
kaç ahmak gördün hakkımızı verin diyen
aptallar şanslıların yatağına girdi

ah, kafamın delikanlı içi
izin versen de bir şeylere körü körüne bağlansam
ya da annemi üzmeden ölmenin bir yolu olsa

düşmanımı anlamakla lanetlendim
koparmak istedim parmaklarımı
artık bir hedefe yöneltemediğim

ağız dolusu sövemeyecek bir şairin yeri
tozlu sayfalardan başka neresidir

ah benim kalın kafam
sanki alabilecektin sağlam bir antolojide yerini
üç beş gotik kelime dizdin anca
yazılmışların gölgesinden yürüdün
beş yüz şiirin varsa
dört yüzü Nazım’ındır
yüzü de Zweig’in nazım yüzü

çok böbürlendin sözde şairliğinle
pek iyi bir tanesi olduğundan değil
başka hiçbir şey olamadığından

çok sövdün efendilere
en iyisini sen bilmezdin elbet
sen, sen yahu, akılsız yeni yetme
fakat ancak böyle uyurdun geceleri

yani diyorsun ki hiç şansım yok
ucuz adım tarihin bir yerine karalanmaz
cebimde üç beş övgüyle
beş parasız
umarsızca göçüp gideceğim bu dünyadan

varsın öyle olsun, demek isterdim
ama oynayamam bu rolü daha fazla
boşluğa serenadlarımı sürdüremem
kalabalıkların alkışını isterim ben de
şarlatanlar ve soytarılar gibi

neyse ki itiraflarım beyan niteliğinde değil
neyse ki aynı böyle sırtım bükük
aynı böyle kötü bir şiirin ortasında
aynı bu masada öleceğim
önümde sağlam bir mektupla, umarım
evde yalnızım
bileklerim kan içinde değil
kafama bir kurşun sıkarak
tertemiz bir yolculuk, gidilmesi gereken yere
kendimi çatılardan falan atmam
kafamı fırına sokmam, hâşâ
ceplerime taşlar doldurup okyanusa atlamam
yeni yetme bir şaire yakışır biçimde
öyle ortalığı ayağa kaldırmadan
haddimce öleceğim

fakat kedime ne olacak
okumaya fırsat bulamadığım kitaplarla dolu raf
birkaç film, birkaç şarkı
düzinelerce de insan kaçıracağım
ne yazık
piyanomu yan komşunun kızına versinler
ya da satıp birkaç fatura ödesin annem
elimde kupam
madalyalarım boynumda mı ölsem
bakın bakın
ben dandik başarıların sultanıyım!
dercesine

belki… belki en iyi şiirlerimi
çoktan yazmadığıma inansam
belki tesadüfen biraz bukowskilik etsem
rastgeleliğim bir anlama bürünse
yaşamamın bir imkanı olabilir
omzumda bir el de yeterli
yoksa içten içe biliyorum ki
böyle gecelerin hepsini sağ atlatamam
elbet canıma tak edecek bir gün

o zaman
kendimi ben bile durduramam

Adel Gece Demir
Kayıt Tarihi : 3.3.2021 20:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Adel Gece Demir