Kafam basmaz oldu
Mana veremiyorum
Dilim dolanıyor
Aklım ermiyor
Kafama ağır geliyor
Saatler ve hasretler
Davul gibi zonkluyor
Esir almış kasvetler
Büyüdüm de ne oldu
Dünyaya sığmaz oldum
Düşünüyorum olmuyor
Güneş bana doğmuyor
Manasız hengâmeler
Her gün her gün aynı şey
Oyalanmaktan başka ney
Aklım artık almıyor
Kendi uydurdukların
Bir yerden duydukların
Doğrudur sandıkların
Hepsi aynı terane
Sen ona benziyorsun
O da sana benziyor
Ya anasına çekiyor
Ya burnundan düşüyor
Kimisi hayat diyor
Kimisi memat diyor
Netice değişmiyor
Gerçek neden esniyor
Kalp vuracak güm güm
Ama duracak bir gün
Korkuların sanrıların
Değişmiyor tanrıların
Mezarlık ihramlı dolu
Mabetler ne olacak
Yapılanlar yarın için
Geçmişin ne olacak
Mevsim mevsime gebe
Döngü başın dönecek
Dünya hak etmiyor bebe
Yalnız kalıp ölecek
Bu beden toprağa gübre
Özüne kavuşacak
Güncellenme gelecek
Sanma ki toplanacak
Varlığını aşka hediye et
Sev tüm senin gibileri
Çaresizce katlananları
İşkence görenleri
Yaşamazsan yaşatılırsın
Ne verirlerse doyarsın
Belki çokta kazanır
Bir kenara koyarsın
Biriktirip gidiyoruz
Dünyalık nedenleri
Aslında net biliyoruz
Saltanat dikenleri
Kafam basmaz oldu
Çiçeklerim soldu
Kâbusum gerçeğim
Yalanım doğrum oldu
Ne kadar çaresiziz
Ne kadar da yalnızız
Yaşarken tek başımıza
Ölürken de yalnızız
(Eksik Yolcu - Lal Perküsyon Şiir Kitabından)
Cihangir ÇağlarKayıt Tarihi : 19.3.2024 15:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sonsuz yaşamın onsuz kısmı ne enteresandır. O kim diye düşünülebilir. Hala tanışmadım. Ama benim istememle olmaz. Bu yalnızlığı ben seçmedim. O seçti.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!