devlet kapısına düşmeye gör
hangi daireye
hangi kuruma gitsen
kafalar tekdüze
karpuz misali kesmece
adama küllüğü anlatıyorum
bardak anlıyor
bardağı anlatıyorum
küllük anlıyor
en nazik yerimi yırtıyorum
yine de ikna olmuyor
- sinirimden cinnetin kenarına
gidip gidip geliyorum -
ne anlatırsam anlatayım
anlamıyor, anlamak istemiyor
- onca anlatıma deve bir değil
bin hendek atlar -
adam nuh diyor
peygamber demiyor
içimden bu adam
“hiçbirşey bilmiyor,
en kötüsü bilmediğini bilmiyor” diyorum
diyorum da
doğruyu anlatma uğraşından da vazgeçmiyorum
sesimin yüksekliğini saldırı sanıyorlar
- oysa sesim içgüdüsel ayarlı
bilmiyorlar -
güvenlik alaşağı ediyor beni
allah verdi demiyorlar...
karakola götürüyorlar
komiser “anlat bakalım” diyor
anlatıyorum, anlamıyor
kendisine küllüğü gösteriyorum
“bardak” diyor
bardağı gösteriyorum
“küllük” diyor
itiraz ediyorum
sesimin yüksekliğini saldırı sanıyorlar
alaşağı ediyorlar beni
allah verdi demiyorlar...
mahkemeye çıkartıyorlar
hakim
“anlat...” diyor
anlatıyorum
"geç orayı geç..." diyor
kendisine küllüğü gösteriyorum
“bardak” diyor
bardağı gösteriyorum
“küllük” diyor
itiraz ediyorum
sesimin yüksekliğini saldırı sanıyor
“yaz kızım” diyor
“karşısındakine düşüncesini zorla kabul ettirme ısrarından
üç ay on gün
memura hakaretten altı ay beş gün
yüce mahkemeye hakaretten
onbir ay yedi gün
hapis cezasıyla cezalandırılmasına
oy birliğiyle karar verilmiştir”
hakim
bıyık altından gülüyor
“biraz yat da aklın başına gelsin” diyor
bir kez daha anlıyorum ki
“insanı düşündüğü gibi yaşatmıyorlar
yaşadığı gibi düşündürüyorlar”
...
kendimle yüzleşmek için
aynanın karşısına geçiyorum
karşımdaki bardağı gösteriyor
"bu küllük" diyor
Erol Ars
Kayıt Tarihi : 3.6.2011 23:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!