Kafa Tutuşum Sana, İstanbul!

Nimetullah Sucu
64

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Kafa Tutuşum Sana, İstanbul!

Taze fundalıklar arasından, bir mezar akıp gidiyor,
Selimiye Kışlası'ndan Üsküdar'a doğru,
Evvelinde Haydarpaşa, tren garında leş kargalar,
Ve deniz kıyısında dev martılar,
Hey koca İstanbul,
İçinde sakladığın koskoca bir alem,
Ama Sen, sade bir şehirsin,
Rahminde sakladığın, neslimizin son dölü,
Ama Sen, 'biz' değilsin.
Her şeyinle yabancı, her halinle başkasın.
Bırak, yalılarında mendeburlar kışlasın.
Biz; kıyında can çekişmeye razı,
Mavi kucağında ılıttık ayazı.
Sense ellerinde bir kırmızı gül,
Köklerinden koparmışsın beyazı,
Ayakların, yakınlarına çok uzak,
Gene de arzun yakınlara ulaşmak,
Yürüyorsun, dolu dizgin ve ayyaş,
Gözlerin dolu, yüreğinde bir telaş.
Onca insan sarsmıyor da gövdeni,
Karacaahmet'te bir Sami Kaya,
Sallıyor, yerle bir, o dev gölgeni,
Ve Sen, orda ağlıyorsun,
Orda ıslatıyorsun toprağını,
Nasıl suladıysa niceleri,
Başsız bir Eylül oymağını.
Daha önce de yaşartıldı bu toprak,
Uğradı buralara, kaç vefalı ayak.
Bu mezar, Senin gönül oyuğun,
Tarihte belki tek, aşil topuğun.
Bir tek Sami değil, çelişkilerin,
Dua mı küfür mü bilemediğin,
Dağ gibi sözcükler yatıyor burada,
Dağıttığın dağarcığımda.
Ve Ben, İstanbul!
En büyük çelişkimi,
Yerin derinine gömerken, kendininkileri
Bir rahmet duasında yaşadım.
Anladım İstanbul anladım,
İnsanların bile eğri,
Ağzı yerde, gözü yukarda,
Düzen sana yabancı,
Sen düzenbaz, yalancı
Feryadım sana İstanbul,
Kafa tutuşum sana!
Küçücük aklımla çok büyük bir gerçeği,
Anladım İstanbul,
Anladım ki;
Dimdik ve bükülmez bir yanını bulmalı,
O halinle tutup ellerinden,
Seni hizaya koymalı,
Seni hizaya koymalı,
Seni hizaya koymalı!

Nimetullah Sucu
Kayıt Tarihi : 30.7.2006 13:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nimetullah Sucu