Atın elinizden aksi zamanın düz cetvelini, ey ahali!
Kıvrılıverin şu yuvarlağın içine hoşnut mahpuslar misali.
Sadece dinleyin anlatacaklarımı düşünmeden enini boyunu,
Varsayalım bir aşk hikâyesi işte, var mı bundan daha güzel konu.
Yolu sorana taa geriyi gösterir en kıvrımlısından,
Boyutu beşlemeyen bir halt anlamaz bu oyundan.
Anlatacağım hikâye ortasından başlıyor, ne başı var ne sonu
Meğer bilmeden ararmışım, bulduğumda anladım, ben O’nu.
Uzun bir unutuş uykusunun tam ortasında vardığımda yanına
’Evreka evreka’ diye bağıracak sandım kalkıp ayağa.
Öyle güzel rüyalar görüyordu ki O’ysa, kıpraşmadı dahi yerinden.
İçimdeki narin meleği incitti en derininden.
Kendinden başka hiç bir şeye ihtiyaç duymayan safi aşktım oysa
Timsali idim dünyada aşk diye bir şey varsa.
Düşlerin sisiyle mahmur, taa uzaktan baktı da bana el gibi,
Yandı kanatlarım İkarus oldum, boyladım en dibi.
Simdi ne zaman düşünsem o günleri - ah anılar ne yılışık! -
Yüreğimin kanı depreşir, şehrin sokaklarına acıyla sıvaşık...
Kayıt Tarihi : 5.4.2010 15:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)