Düşündüm de! Aslında düşünmeye çalıştım da
Düşünmekten yoruldum, Yorulmaktan düşündüm
Düş müydüm, düşün müydüm
Düş mü görüyordum
.......
Umudu bir nehirdi ülkemin
Coşkun akan bir nehir
Denize döküldü
Boğuldu
Bir çiçekti dağlarında
Gözlerini gördüm deniz sandım
Bakışların bir ateş, baktıkça seni yandım
Yorgundu yüreğim akşamlarda
Yıldızlar gördüm soldum, yakamozlar gördüm öldüm.
Bu şehirde herşey seni hatırlatıyor,
Bu şehir bu akşam efkar kokuyor
Hoş geldin kızım
Biliyorum güzel bir dünyaya gelmedin, insanların iki yüzlü olduğu, çıkarcı olduğu birbirlerine değer vermediği bir dünyaya getirdim seni özür dilerim.
Ama şunu bilki bu iki yüzlü dünyada seni asla yalnız bırakmayacağım. Ömrümün sonuna kadar her ihtiyacın olduğunda hep yanındayım bitanem.
Sen benim gözümün nuru
Sen benim hayatımın anlamı
Sen benim ömrüm
Canımıniçi
İçimdeki can
Kızım
İçimdeki umut ışığım
Kırılmış yüreğimin acısı
Geçsin diye bekliyorum gelişini,
Kızım, canımın içi...
İçimdeki kocaman, ufacık dünya
Bir gelsen, bir sarılsam sana
Bir koklasam cennet kokunu...
Seni düşünüyorum şimdi,
Canımda can bebeğim
Sol yanım
Kızım
Seni bekliyorum uzun zamandır
Seni bekliyorum
gözlerim dalgın
Uzak yolların sonunda, kapalı kapılar ardına gizlenmiş bir küçük kutu buldum, sihirle dolu. Ne zaman bir dilek koysam içine, gerçek oldu. Sadece benim için, inciler saçıldı etrafa bir anda kalbinden. Elini omzuma ne zaman koysan; bahçesince oyunlar oynanan, çocuk sevinçlerinin hüküm sürdüğü bir masal içine girdim sanki. Ne kadar kötü olursa olsun insanlar, sen hep aynı sıcaklıkla sarılacaktın bana, öğrendim. Belki de bundandı cesur oyunlarım kaderle, bundan yürüdüm ince köprüler üzerinde...
Ağır geldi hayat omuzlarıma kimi zaman. Atamadım üzerimden şanssızlıkları ama paylaştın benimle kederleri sormadan. Buğulansa gözlerim, tutamasam yaşları o pınarda; birlikte suladık umudun rengarenk çiçeklerini, güçlendim. “Bir yolu varmış” demeyi öğrettin bana, hep bir şans daha aradım insanlarda...Beni ben yaptı gülücükler, bitmez bir enerjiyle yürümeden koşmaya başladım uzun yollarda. Sen, bazen taşları iteledin önümden, durmamı engelledin yarışırken ve hep benimleydin o son çizgiyi geçerken.
Bir hayatı, dostluğu en önemlisi de karşılıksız bir sevgiyi paylaştık biz. Yıldızlar topladık gökyüzünden, aydınlattık önümüzü en karanlık anlarda bile. Adı olmayan bir şehirde, yanyana yürüyoruz zamanı. Kaderi, kahkahalara boğuyoruz savaşırcasına. İnşası eziyetli, temeli eksik bir binanın mimarı olmak da zor, o binayı ayakta tutmak da. Etrafına bir bak; yine de en yüksek yerinden izliyoruz hayatın manzarasını.
Dalgalı denizlerde yol almak kolay değil elbet, biliyorsun kırılan yelkenlerin çaresizliğini. Oysa ben ne zaman kaybetsem yönümü o fırtınalarda, sığınıyorum senin sakin limanına. Duruluyor çalkalanan sular bir anda, korkmuyorum kaybolmaktan. Her şeye rağmen gülebildiğim tek yer, senin o kocaman yüreğin.
İnsanın yastığa kafasını koyup da “iyi ki be” dediği bir dostsun sen. Ömür kaç yıl ben bilmem ama sonsuza kadar yanyana olacağımızı biliyorum. Ağlarken yaşlarımı silmeyecek, sen de ağlayacaksın. Ben gülerken, sen kahkahalara boğulacaksın. Ne zaman yalnız hissetsen kendini, arkanda bekliyor olacağım. Kimsesizliklerimde bana sıkı sıkı sarıldığın gibi. Şimdi de kocaman bir gülümseme yolladım sana.
Seviyorum seni...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!