Bu ananız var ya bu sizin ananız çocuklar,
En büyük acıların altından kalkmıştır, yine kalkar.
En derin kuyulara düşüp çıkmıştır, kendi gücü ile yine çıkar.
Can oldu bir ömür garip usta ile çocuklarına,
Yine de duymadım bir kez bile geçmişe lanet okuduğuna.
Ben çok çalışır yorulurdum evet gurbette ama,
Ananız'sa, durumdan habire vazife çıkarır kendi başına;
Ve babalık da yapardı size, analık yetmezmiş gibi sabırla.
Kimsesiz sabahların körüyle dost olup inekleri sağar,
Millet uyurken daha ayazda çamaşırları da yuğar,
Gözlerini ovup-gerinirken daha tembelce kimi insancıklar,
Ananız çapa çekerdi bostan da çiğ düşmüş taşa-toprağa...
Hiç unutmam çocuklar, galiba bin dokuz yüz altmışlı yıllarda,
İşsiz kalıp da sılaya dertlerimle geri döndüğüm her akşam,
Bir yıldır süt içememiş siz cılız-sıska çocuklarıma,
Ana'nız satılmış keçiler yerine, kendi göğüslerini sağar!..
İşte böyle canlarım, benim can kuzularım,
Çok çile çektiyse de gurbet ellerde
Sıvacı ustası babanız Elmas Usta:
Terazinin diğer kefesine ananızı da koyduğunuzda,
Kadriye Ana'nız cefa da, her zaman benden daha ağır basar!
İşte bunun için durur cennet, ananızın ayakları altında...
Mersin, 20.Nisan.2008
Yalçın ÖnerKayıt Tarihi : 21.4.2008 14:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!