Tanrıkut'un emriyle eşimizi vurduk biz
Kürşad'ın nal sesinde, buyruğunda vardık biz
Toparladık Turan'ı, gökbörünün izinde
Çinli ateş de olsa onu yakan kardık biz.
Faniye çalıyor artık gözlerin
Dudağından sonsuzu düşür gitsin
Bilirsin sen, ustadır o ellerin
Heybemden heybetini aşır gitsin
Süslü yurtlara doğru sür atını
Gök börkünden sarı saçlar sallanır,
Bir çift göze nice başbuğ dellenir,
Görklü otağa tez haber yollanır,
Ayzıt Katun ver şarabın içeyim.
Kızlarından saçı sarı seçeyim.
Günler güneşinden hesabın soranda
Karanlığın gizi acunu saranda
Ozan kopuzuna İsrafil vuranda
Benim özümde sınırlar aşacağım
Kızılelmam yine sana koşacağım
Tanrıdağ'a toy kurduk,
Bugün bize düğündür.
Yenilmedik vurulduk,
Her düşmemiz bir ündür.
Çalap muştu verirse,
Mete Han'dan Fatih'e, Emir Timur'dan sana..
Bağırsam içimdekini size yana yana,
Haram etsin sütünü bizi emziren ana,
Türk'ün bağrına kanı, lime lime doğrattık.
Afedersin yurduna alçakları uğrattık.
Turkuaz Sevdam
Turkuaz sevdam.
Sana bir gece yarısı yazıyorum,
Göğsüme kapaklanmış koca kehkeşan.
İçimde lâl yıldızlar ayıklıyorum,
Kutlu Turan ilinden, Kızılelma yolundan
Tuna Nehri suyundan, ulu Orhun çayından
Aksakallar deminden, yalavaçlar huyundan
Türk Tanrıya yar olsun, ordusuna katılsın
Ya Afrin yıkılsın ya teröristler yakılsın !
Şiirler ülkesinin göğünü süzüyorum
Umudumu sakladım çorabımın içine
İsteyene bir dal vermeyeceğim
Bilmeyecek hiç kimse ateş gibi ümitlerim
Açtım kollarımı uçmayı bekliyorum
Uçurun beni soğuk perçemli rüzgarlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!