Kadir ORAKCI
1974 yılında Ankara'nın Gölbaşı ilçesine bağlı Emirler köyünde
doğmuş olup, ilk orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. Halen Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde çalışmakta olan şair, evli ve
dört çocuk babasıdır. Ortaokul yıllarından itibaren kendince şiirler
yazmaktadır.
Şiirleri bazı antoloji, dergi, gazete ve internet sitelerinde yayınlanmaktadır. Hece vezninde hiciv ve tasavvuf ağırlıklı şiirler
yazan şairimiz, şiirlerinde bağlamaya olan merakı yıllarında tanıştığı Aşık Murat ÇOBANOĞLU'nun kendisine verdiği "Kiymeti"
mahlasını kullanmaktadır.
Hat sanatına ve karakalem resme ilgisi vardır.
"Onunla Yürüyenler", "Seni Sensiz Yaşamak-1" ve "Seni sensiz Yaşamak-2 isimli eserleri yayınlanmıştır. "Zındana Doğan Güneş",
"Bir Elin Parmakları" ve "Sukutun Çığlıkları" isimli yayıma hazır
eserleri bulunan Kadir ORAKCI, BiR'İZ EDEBİYAT kurucuların-
dandır.
Eserleri
Seni sensiz yaşamak-1
Seni sensiz yaşamak-2
Onunla yürüyenler
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
bayan.. 32 yaşındayım..ankara
yüreğine sağlık kardeşim