Kadir Mevlam senden bir dileğim var
Muhannes kuluna muhtaç eyleme
Cennet-i alayı nasib et bana
Sırat köprüsünden yolum bağlama
Kapımıza kara deve çökünce
Fırtınası şol alemi yıkınca
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Değerlendirmeniz için çok teşekkürler, istifade ettim.
HAYATA DOKUNAN OZAN KARACAOĞLAN
(Kötüler köpr'olsa üstünden geçmem…)
Karacaoğlan, sazın- sözün, düğünün –toyun, gecenin – eğlencenin olduğu yerde olmaktan, sazıyla sözüyle neşe katmaktan hoşlanan bir ozanımızdır.
Gezdiği yerlerde gördüğü kıza – geline, ela gözlü, kara kaşlı güzele şiirler yazmaktan, beğenisini dile getirmekten çekinmez.
Hayat adamıdır.
Görerek bakmaktan kaçınmaz. Gördüklerinden hoşnut olur. Onlara “GÜZELLEMELER” söylemekten uzak duramaz.
Güzellemelerinin yanında KOÇAKLAMALARI da sazının tellerinden gümbür gümbür dökülür. Koçyiğitleri anlatmada da güzelleri anlattığı kadar başarılıdır.
Onun hayata bakışında iyilik kötülüğü, güzellik çirkinliği yener.
Tasavvuf şiirleri de söylediği düşünülebilir. Ancak hayatla barışık, hayat adamı olan Karacaoğlan’dan bu tarz şiirler pek beklenmemeli. O, daha çok tabiat güzelliklerini, güzel kızları – gelinleri, yiğitleri – Koçyiğitleri dile getirir.
Yaşadığı yüzyılın ve öncesinden süzülüp gelen Türkçe söyleyişlerin, deyimler, mecazlar, veciz sözler, temsil getirmeler (meseller), hikâyeler vs onun şiirlerinde de yer alır.
Kendine has mecazları ve veciz sözleri de şiirlerinde bol bol yerini alır.
Kaşın kalem olmuş, lebin mürekkep
Göğsü koşar gelir düğmeli gelin
Güvercin duruşlu, keklik sekişli”
Kaşı kalem, (kalem kaşlı oluşuna da işaret var) lebi mürekkep, (kırmızı mürekkep)…
Gencecik gelinler koşar da tomur tomur düğmeler sallanmaz mı?
*
Karacaoğlan’dan cevher gibi sözlerden de birkaç misal verelim.
Altuna batırsan iy'olmaz kötü…
Yiğit gölgesinde yiğit saklanır…
Namerdlerde gölge olamaz, ar olmaz…
Kötüler köpr'olsa üstünden geçmem…
Zamanında yazıya geçirilemeyen şiirler, ağızdan ağza söylendikçe, tıpkı Yunus Emre şiirleri gibi, çoğalır da çoğalır. Başka derelerin, başka dillerin sızıntıları da Karacaoğlan’a mal edilir.
Onun için, bazı şiirlerin gerçek sahibinin kim olduğu pek kestirilemez.
Edebiyatçılar, bu gibi durumlarda şairin hayata bakışına, üslubuna, diline, yaşadığı yüzyılın özelliklerine ve kültür unsurlarına bakarak şiir tespitinde bulunmaya çalışırlar.
Günün şiiri de gerçekten Karacaoğlan’a aitse, son zamanlarında yazdığı, yani hayattan, güzellerden ve güzelliklerden elini ayağını çekip kendiyle baş başa kaldığı yaşlılık yıllarına ait şiirlerinden biri olabilir, diyebiliriz.
Kara deve kapıya çöküp, Cehennem’e kul seçilecek olursa, Kadir Mevlam o kullarından eylemesin diye temennide bulunuyor.
Eh… Ne de olsa kendini günahkâr hissedenlerden diyebiliriz.
Gözü bakmış, eli çalmış.
Hayata dokunmuş…
Kocayıp elden ayaktan düşünce, dilinden yanlış dökülmez dökülmesine de, elinden de hayır gelmez. Allah gufrandır. Bağışlar bu kulunu da der ve artık ah çekip ağlamaya da gerek olmadığını düşünerek kendini teselli etmeye çalışır.
*
Yunus, Karacaoğlan, Köroğlu vb ustalar kolay gelmiyor.
Yüzyıllara damgasını vuran, etkilerini hep hissettiren, zirvelere halk şiirinin söz bayraklarını çekme şerefine ve üstatlığına nail olmuş olan çok değerli ozanlarımıza Allah gani gani rahmet etsin.
Eserleriyle yaşamak, yüzyıllara meydan okuyarak günümüze gelmek, minnetle anılmak budur işte…
Minnet ve şükranla yâd ediyoruz ozanımızı…
SEÇİCİ KURULA TEŞEKKÜRLER.
14 Ekim 2014
Hikmet Çiftçi
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Değerlendirmeniz için çok teşekkürler, istifade ettim.
'muhannet' dememiş, 'muhannes' demiş.Çok ilginç bir dua (şiir), değil mi?
İyi bayramlar.
Saygılar,
Öncelikle Antoloji Ailesine teşekkürü bir borç bilir,
Mübarek kurban bayramını en içten dileklerimle kutlarım.
Usta Ozanımızın şiirini bizlere sunduğu için teşekkürler.
Aşk ve doğa üzerine kurulu,
Ayrılık, gurbet, özlem, sıla ve ölüm, dizeleri ile bizleri derinden etkileyen,
Türkçemizi yalın biçimde işleyen usta ozanımız nur içinde yat.
Her babayiğit şairin dileği ve duası ola! Mecazı, Kurban Bayramının anlamına denk ve uygun. İyi bayramlar dostlar.
Güzel duyguların şiirselliğe dönüştüğü başarılı bir çalışma ve o güzel şair yüreğinizi içtenlikle tebrik ediyorum değerli üstadım.. nur icinde yatin
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta