ıssız bir çığlıktı
yalnızlığım
gözlerim firariydi
bu zifir gecelerde
esaretin bile bir anlamı yoktu
zihnimde
gölge oyunları gibiydi yaşayan kuklanın çığlıkları
insan olduğunu düşünürdü hep
böbürlenme hevesi tutmuştu bir kere
sert esen rüzgarlarda sallanırdı
dünyanın hakimi olduğunu sanırdı uzayan burnu ile
nazi kadar acımasız saddam kadar diktatördü ömürü
sen
beni büyüleyen kadın
sendin
uykusuz gecem
seni aradım
karanlık düşlerimde
zifiri karanlıkta
siyahların gölgesinde yaşadık
aydınlığa yürüyoruz
şimdi hepimiz
teker teker göçüyoruz
nedensiz sebepsiz
körolası bağlamamı
bu sisli dağlarda çalırım
çaresiz derde düştüm düşeli
dudağımda buruk bir tebessüm
seni izliyorum kara gözlüm
sineme çeke çeke hasretle
sen secde eden yürekteki ruh
allahın rahmeti
peygamberlerin şefaaati
yüce kitabımız kuran var iken
neden kula kulluk edersin
islamı yaşamak ister isen
Şu serap gibi çölde
kum tepelerinden usulca süzülen adam
o boz deveye binen Ebû Ammâre
zor zamanların dimdik adamı
ey resurullahın meleği
hay aksi
kara yazım
ecnebi bir gecede
sarıldım fotoğrafına
defalarca sarıldım hayaline
öptüm kokladım
Güneşin sarıya boyadığı bu topraklarda
Müşkülpesent derin düşüncelere dalarsın
Madem dünya bile yok olacaksa
Seni umursamayan hayattır asıl engel
Cihana takla attıran müphem hallerin
içimdeki sen gittikten sonra
asla aynı olmadı bu hayat
vurgun yemiş kalpte
dalgalanıp sendelendi sancı ile
yaramı soracaksan eğer kanar durur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!